10 Kasım’ı geride bırakırken…

12 Kasım 2013, 09:24

3602 kez okundu.

Geçen Pazar günü, yani 10 Kasım’da, Mustafa kemal Atatürk’ü kaybedişimizin 75. yıldönümünde, Yahya Canlı kardeşimiz aradı. Ulu Önder’in anısına düzenleyecekleri futbol turnuvasında, Galatasaray’ın gelmiş geçmiş en ünlü oyuncularından merhum Kral Metin Oktay’ın maçtan önce uyguladıkları bir güzelliği paylaştı bizimle.

Kral kaptan Metin Oktay, sahaya çıktığında, taraf-kale seçiminde hakem metal parayı havaya attığında, Atatürk’e saygısından, sevgisinden ve hürmetinden ötürü hep ‘tura’ dermiş.

Her zaman tura gelir veya gelmez, mesele o değil de, bizim hep tura dediğimiz kısımda, Atatürk’ün resmi olduğundan, kaptan Oktay’ın tura demesi bundanmış.

Lakin, Yahya Canlı kardeşimiz, o gün belirlenen halı sahadaki problem sebebiyle bu anıyı yaşatamadı bizlere. Sağlık olsun.

Ama hassasiyeti için ona teşekkürü esirgemiyorum.

Bir sıkı Fenerbahçeli olarak, her zaman sevdiğim kardeşim Canlı’ya teşekkür ederken, efsanevi golcü, kral Metin Oktay’ı bir kere daha rahmetle ve minnetle anıyorum.

Konu 10 Kasım idi. Artık o eski 10 Kasım’ların tadı tuzu, ahengi, anlamı var mı, bunun tartışmasını yapmayacağım.

Yazarsam, ipin ucu kaçar, birileri kırılır diye korkuyorum, o bakımdan vazgeçtim.

Atatürk’ü incitmek istemem.

Bir fıkra ile yazıya nokta koyalım da, maraza çıkmasın:

Buyurun…

Marketin birine bir turist gelmiş, bir şeyler almış, sonra da Türk parası çıkaramamış, bunun üzerine kasadaki kasiyere ABD parası olarak dolar uzatmış.

Kasiyer, para sahte mi, değil mi diye kuşkuya düşmüş. Paranın orasına-burasına bakmış, evirmiş bakmış, çevirmiş bakmış, buna rağmen paranın sahte veya hakiki olup olmadığını anlayamamış bir türlü.

Bakmış öyle olmayacak, parayı sırada bekleyen Temel’e uzatmış.

“Bir de sen bakıver hele!” demiş.

Bizim Temel paranın bir altına, bir üstüne bakmış, sonra da masanın üstüne fırlatarak, “Bu para sahte!” demiş.

Herkes şaşkın, herkes Temel’in paranın sahte olduğunu nasıl anladığına hayret etmiş. Hem de bir bakışta, bir çırpıda…

Temel cevap vermiş; “Bunu bilmeyecek ne var, paranın üstünde Atatürk’ün resmi yok!”