Üstelik de bugün hafta sonu. Kalkıp da siyaset yazsam, şehrin birkaç ciddi problemini, insanların beklentilerini yazsam, sıkılır, okumaz, ‘aman canım, sırası mı şimdi bunun?’ der vazgeçersiniz.
En iyisi bir fıkra anlatalım da, ne şiş yapsın ne kebap…
*
Bekarlık canına tak diyen Temel evlenmeye karar vermiş. Vermiş ama bir türlü aradığı kızı, gönlünün sultanını bulamamış. Hepsine ayrı bir bahane üretilmiş.
Sonunda, çevresindekiler ağa’nın evde kalmış kızını tavsiye etmişler. Ağa’yı, kızı en iyi kim bilir, tabi köyün muhtarı, doğru ona gitmiş ve sormuş; “Bana ağanın kızını tavsiye ettiler, nasıl bir kız, evleneyim mi? Ne dersin!”
Muhtar ne desin; “Yaşı biraz ileri ama iyi kız. Üstelik de ağanın kızı. Sırtın yere gelmez, yarın ağa ölürse serveti, malı mülkü sana kalır. Yani evin de tek evladı. Bu fırsatı kaçırmasan iyi edersin!” demiş.
Temel biraz ümitlenmiş, sevincini belli etmeden yine sormuş; “Tamam hepsi iyi güzelde, seks durumu nasıl acaba?”
Muhtar; “bilemem…” der gibi yapmış, dudağını bükmüş, sonra da şu cevabı vermiş;
“Valla ne deyim bilemem ki Temel. Kimisi iyi diyor, kimisi kötü… Beğenen de var, beğenmeyen de…”