Daha düne kadar, bu şehirde sivil toplum kuruluşlarının adı sanı bilinmezdi. Başkanları kimdi, ne iş yaparlardı, kariyerleri neydi, kimse de öğrenmek için heveslenmezdi.
Hele hele gazetecilerin hiç işi olmazdı. Ahmet Kuybu ne zaman önce şoförler odası başkanı, sonra da Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı oldu, hem sivil toplum kuruluşları öne çıktı, hem de Ahmet Kuybu’nun marka hali piyasaya canlılık kazandırdı.
Bazıları bu gerçeğin farkında olduğu halde, Esnaf ve Sanatkârlar Odalar Birliği Başkanı Kuybu’nun başarısını, karizmasını, vitrinini, vizyonunu görmemezlikten gelecekler.
Olsun, gelsinler. Yel kayadan ne götürür, hiç! O kuybu ki, vakti zamanında tabelası bile bulunmayan Birliğe itibar getirdi, oda başkanı arkadaşlarını aynı çatı altında toplamaya çalıştı, esnafın ve Birliğin yüzünü yere yıkacak hareketi, eylemi olmadı. Esnafın her zaman yanında oldu, onlara kolaylıklar sağladı, rehberlik etti. Türkiye’nin her yerinde ismi ve sözü geçen yegane başkandır O.
Biz, sayın Kuybu’ya her zaman kefil olduk. Çünkü o esnafına, bu şehre kefil olmuştu. Yoksa bizim ona kefilliğimizin kıymeti harbiyesi ne olacak!
Millet de sanacak ki, bu satırları yazmak için Kuybu silah dayatıyor, baskı yapıyor. Ne alakası varsa! Bildiğim doğru var, onu yazar, onu söylerim; Kuybu, taklit edilecek lider değil, örnek alınacak gerçek liderlik vasıflarına sahip markadır. Maraş marka şehir olacakmış. Kuybu önce kendisini, sonra da kurumu marka haline getirdi. Yetmez mi? Şoför esnafı değil sadece, bu kentin insanları yarattığı marka isimler arasında Kuybu’nun da ismi var ya, 45 bin esnafı başarı ile temsil ediyor ya, ona bakarım ben.
Liderlik zor zenaat. Taşımak, sürdürmek yürek ister, cesaret ister, imkân ister. Koltuğu doldurmak, üstlendiğin davanın hakkını vermek, sana gönül verenlerin itimatlarına layık olabilmek, her babayiğidin harcı değil. O koltuğu taşıyabiliyorsan, doldurabiliyorsan ve hakkını veriyorsan, lider sensin.
Ve de kim ne derse desin, Kuybu baba adam. O’nun eline su dökecek delikanlı az çıkar bu memlekette!
Bildiğim bir şey var ki siz de biliyorsunuz, duydunuz, okuyorsunuz, Ankara bürokrasisi ile ilişkilerini hiç koparmadı. İşadamlarımızla, vakıf ve derneklerimizle istişare ediyor, yeri geldiğinde onlara maddi-manevi desteğini esirgemiyor, memleketin sıkıntılarını, ihtiyaçlarını onlarla paylaşıyor, gittiği her yerde Maraş’ı anlatıyor, bu güzel kentin yöresel ürünlerini, el emeği göz nuru sanatlarını hediye ederek, bu şehrin ücretsiz, gönüllü tanıtım elçisi oluyor. Bütün bunları milyon dolarlar verseniz yapamazsınız ama Kuybu tek başına gerçekleştiriyor.
Yolda kalanın arabasının tekeri oluyor, çölde bir damla suya hasret garibanın eline bir sürahi su tutuşturuyor, güneşte kavrulanın üzerine şemsiye oluyor, parmağı kanayanın yarasına merhem sürüyor, yüreği yananın ferahlatıcısı, garibanın dostu-babası olma özelliğini senelerdir sürdürüyor.
Siz bu yazının adını ne koyarsanız koyun, hakkımda ne düşünürseniz düşünün, sayın Kuybu her türlü övgüyü hak eden bir lider.
Muhtemelen Mayıs ayının ilk haftasında Birlik’in kongresi var. Esnaf elini vicdanına koyacak, kalbinin sesini dinleyecek, tercih ve teveccüh konusunda kararını zaten daha önceden vermişti, yine Kuybu’ya güvenoyu verecek, biri kere daha onun güven tazelemesi için oy kullanacak! O her zaman rakipsiz, her zaman esnafın başının tacı.