banner1507

İlk günlerde, daha il başkanlığı için ismi yeni yeni geçmeye başlandığında, kulaklarıma duydum çoğundan; ‘Ne alaka!’ tepkileri gelmedi değil. Kendi iç dünyalarında dahi bir hareket, bir beklenti yumağı, bir sen-lik benlik tartışması, onun-bunun adamı yakıştırmaları sürerken, özellikle son günlerde ismi daha çok yaygın hale gelen Baro Başkanı sevgili Muhammet Burak Gül için onay verenlerin sayısı daha da arttı.

İstemeyenler, karşı çıkanlar, partiye emek vermiş, partinin güneşini yemiş, yağmurunda ıslanmış, karında üşümüş, tozunu yutmuş, pankartını asmış kimseler dururken Baro Başkanı Muhammet Burak Gül, ayrık otları içinde açan gül gibiyi.

*

Bir kere, temiz bir sima.

Babası eğitimci.

Şehrin sorunlarına vakıf, mesleğinden ve karakterinden ötürü adaletle hareket edecek birisi.

Bir kere, memleketin öz evladı. Şehrin rengini, kokusunu, dokusunu bilen ve samimiyeti tartışılmayacak kalitede bir isim.

Ne mesleki, ne siyasi biri sabıkası olmadı bugüne kadar. Hep dürüst, hep temiz, hep uzlaşmacı bir siyasetçi, bir adalet mensubu olarak anıldı, kaldı.

*

Atama için, sayın Cumhurbaşkanımızın huzuruna çıkan isimlerin hepsi de kuşkusuz bu göreve layık insanlardı. Dostlarımız, arkadaşlarımızdı. Ama sayın Erdoğan’ın bir tercihi vardı. Peki, meslektaşı için, atanması için Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Fırat Görgel referans oldu mu? Ben bilmem, merkez bilir.

Bildiğim şu, bu şehir için aynı heyecanı, hizmet noktasında aynı kaderi, aynı duyguları ve Adliye karşısındaki Soylu Apartmanındaki dairede aynı odayı paylaştıkları…

Diyeceksiniz ki, ‘Ey gazeteci abi, kim gelse aynı duyguları paylaşacak, aynı methiye dolu satırları yazacak mıydın!’

Ha, işte orada duracaksınız. Bir kere, gelenin keyfi için geçmişe kalkıp söven birisi değilim, ki övgüyü de bilirim, yeri geldiğinde eleştiriyi de. Hak edene hakkını teslim ederken, hak etmeyenin de hahını avucuna vermekte mahir olduğumu söylerler.

Biz elma demesini de biliriz, alma demesini de…

*

Yapı olarak, karakter olarak bütün renkleri bir masa üstünde toplayacak bir memleket sevdalısı insan.

Siyasete uzak değil. Yıpranmamış, uzun süren Baro Başkanlığı döneminde de ham iken pişmiş, yüreğinde biriktirdiği insan sevgisi ile herkesle barışık yaşamış, hep yapıcı, hep uzlaşmacı kişilik olarak tertemiz bir alınla şimdi siyasetin zirvesine taşınmış iken, kamuoyunda ve parti içinde ‘olur’ alan Cumhurbaşkanımızın şehirdeki temsilcisi, önderi, bayraktarı olarak siyasi arenada yer alacak.

Depremden çıkmış şehrin yükü ağır. Yerel yönetimler ve milletvekilleri ile ortak hareket edip, ortak akılla, istişare ile bu şehri kısa sürede ayağa kaldırmak gerektiğinde, M. Burak Gül isabetli bir seçimdi, tercihti.

İşi kolay mı, değil. Zor bir günde, zor şartlarda mı ataması yapıldı, koltuğa oturdu, evet. Başarabilecek, siyasete hareket ve renk katacak biri mi, elbette.

Hayırlı osun, Allah utandırmasın!

*

Uzatmayacağım, son söz; ‘İnsanlar Allah’ın gülü dikenli yarattığından şikâyet edeceklerine, dikenler arasında GÜL yarattığı için şükretmelidirler!’

Nokta!

NOT: Nöbeti, bayrağı yeni sahibine devredecek olan, görev yaptığı dönemlerde partinin büyümesi, güçlenmesi için özveriyle çalışan, Cüneyt Doğan’ın desteğini esirgemeyen teşkilat üyelerine, hemşehrilerine ve çiçeği burnunda Başkan Muhammet Burak Gül’e başarılar dilemesi, ayrı bir nezaket örneğiydi.

Helal olsun Cüneyt Doğan’a. Asil azmaz, bal kokmaz! Bu işte!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol