Bu zamanda nefes almanın bile maliyeti varken ne iktidar partisinin, ne de muhalefet partilerden herhangi birinin eleştirme meselesinde dahi birer maliyeti olduğunu biliyoruz.

Bedeli yani. Azdan çoktan.

Bir kere, eleştiri hakaret değildir, belden aşağı vurmak, özel hayata girmek hiç değilken, hiçbir partinin il başkanının babası ne muhtar ne de padişahın püsküllü oğlu! Milletvekilleri de dahil.

Ve bizim de kimseye diyet borcumuz yok! Mesele şu:

*

Haftanın son resmi gününde, AK Parti milletvekilleri, AK Parti İl Başkanı ve yönetimi, Büyükşehir Belediye Başkanı ve Onikişubat Belediye Başkanının katıldığı basın buluşmasında, ‘Bir kere o panoyu değiştirin, ben basın mensubu muyum, medya mensubu mu? Adımı doğru koyun! Dilerim İl Başkanımız sevgili M. Burak Gül o panoyu değiştirir! Kim ve ne olduğumuzu bilelim yani) milletvekilimiz sayın Prof. Dr. Vahit Kirişçi gazetecilere neredeyse soru sorma imkânı ve alanı bırakmayacak şekilde şehre dair ne varsa yüreğinde, hepsini masanın üzerine yatırdı. Tüm renkleri bir masada toplar gibi, havaalanından kurtuluş bayramı etkinliklerine, hak sahiplerinin kura çekiminden 12 Şubat Kurtuluş bayramına katılacak siyasilere, 6 şubat depreminin sene-i devriyesinden Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel’in şehri ihya ve inşa noktasındaki başarısına, deprem sonrası hayat bulacak yatırım ve projelerden yıl sonuna kadar tamamlanarak hak sahiplerine dağıtılacak konutlardan söz ederken, doğrusunu söylemek gerekirse ümitlendim şehrim adına, sevindim diyebilirim.

Yağ çekmiyorum. Deseler, deseniz de yapamam, dedim ya, diyet borcum yok, feriştahına eyvallahım da.

Ama yiğidin hakkını da yiğide teslim etmek gibi bir mecburiyetimiz var. İster vatandaş, ister gazeteci olarak, adını siz koyun artık!

*

Allah var, Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Fırat Görgel, 6 Şubat depremlerinin yıldönümünde başarılı bir sınav verdi. Not verecek olsam on üzerinden on.

04.17’yi unutturmamak ve kayıplarımızı anlamak-hatırlamak-yad etmek amacıyla büyük bir hassasiyet ve duyarlılık gösterdi. Basın toplantısında çok düşünceli gördüm, sebebini de kendine sordum, biliyordum ama yine kendi ağzından duymak istedim, ‘Çok yorgundum Mehmet abi’ demişti.

Sayın Kirişçi’in de her fırsatta Başkan Görgel’e teşekkür etmesinin bir anlamı vardı bu yüzden.

Bu zor günler elbette aşılacak. Şehir toparlanıyor. Belki hatıralarımızın geçtiği, yaşandığı eski sokaklarımız, caddelerimiz, bulvarlarımız olmayacak. O alış-veriş yaptığımız dükkanlar, mağazalar da olmayacak yerinde. Belki eski dostlarımızı da bulamayacağız yerli yerinde.

Belki bu yeniden yapılanma, ihya ve inşa sürecinde ayaklarımız çamur, üzerimiz toz-toprak da olacak. Her nimetin bir külfeti elbette olacak! Şehir yeniden yapılanıyor, inşa ediliyor. Tahammül etmeliyiz, sabır göstermeliyiz. Hepsi geçecek. Konutlar tamamlandığında, hak sahipleri yerlerine yerleştiğinde, şehrin kaderi ve çehresi değişmiş olacak.

Ama sabır, çokça tahammül.

Muhalif gazetelere ve televizyonlara baktım, sanki şehirde hiçbir şey yapılmamış, insanların yaşamını kolaylaştırmak adına hiçbir somut adım atılmamış gibi, eylemler, çalışmalar, hizmetler küçümsenir ifadelerle dolu olsa da, şahsım şehrinden biliyorum, şehir ayağa kalkıyor.

Galiba en erken biten çalışma, Azerbaycan Mahallesi olacak!

Kabul edelim ki devlet bütün imkanlarını seferber etmiş durumda. Şehrin dört bir yanı şantiye alanına çevrilmiş. Dedim ya, şimdilik yollarımızda çukur olabilir, insanların ayaklarına çamur değebilir, üzerimiz tozlanabilir. İnşallah yıl sonunda hepsi geride kalacak görünüyor.

Zira çalışmalar son sür’at ilerlerken, uykusuz geceler geçiren Fırat Görgel kadar milletvekilleri, sadece AK Parti il teşkilatı değil, tüm siyasi parti teşkilatları da aynı görüşte olacak, aynı kanaati taşıyacak, devlete teşekkür edilecek.

*

Gazeteci arkadaşlarımızın sorularına gelince, yahu bir soru sordunuz, amenna, kenara çekilin, biraz da diğer meslektaşlarınıza soru sorma fırsatı verin. Hep ben sorayım, yok öyle bir dünya. Bazıları soru mu soruyor, yorum mu yapıyor, belli değilken dikkat ettim, meslektaşların birbirine saygısı yok.

Cuma günü, toplantı saat 10’da başladı, uzadı. Her ne kadar dedim ya, Vahit Kirişçi masanın üzerindeki tüm renkleri bir araya toplayınca, aslında soru soracak mesele de kalmasa dahi, illa ki soru sorulacak, anlatıldığı halde cevapları tekrar soruya çevirmenin ne manası vardı, anlamış değilim.

Madem günlerden Cuma, namaz kılınacak, o vakit İl Başkanı sevgili M. Burak Gül’den ricamız, vakti uzun saate yaymak adına ya cuma günü yapmayın basın toplantısını, ya da yarım saat erken başlatın!

*

Muhalefet milletvekillerine, teşkilatlarına bakıyorum, tamam eleştirilecek tarafları varsa, amenna, birlikte yüklenelim. Ama gelenin keyfi için de, Mehmet Akif’in dediği gibi, küfretmeden, hakaret etmeden, aşağılamadan, itibarsızlaştırmadan eleştiriye eyvallah!

Şehrin inşa ve ihyası konusunda gece gündüz çalışan, uykuları haram eden sevgili Fırat Görgel’in bu süreçte, yani yaklaşık 11 aydır gösterdiği ve ortaya koyduğu performans kayda geçsin diye yazıyorum, kararlılığı, hassasiyeti ve duyarlılığı on numara beş yıldızdı.

*

Hem toplantı sonrası, hem de bugün aradığında söyledim kendisine; şehir merkezinde, özellikle Kıbrıs Meydanı civarında ve yakınına 2 tane halk lokantası, ucuz yemek tarifeli.

Zira çalışan, dışarıda yemek canı isteyen, fakat hayat pahalılığı sebebiyle buna imkân bulamayan insanların, ailelerin halk lokantasına ihtiyacı olduğunu hatırlatıyorum.

Bir de malum, depremde örneğin Uzunoluk’tan Bahçelievler Camisine kadar olan bölgede WC yok, insanların ihtiyaçlarını gidecek umumi tuvalete ihtiyaç varken, (bakın Ulu Camiye ait olan pislik yuvası, ahlaksızlık yuvası tuvaleti saymıyorum. Sorarlarsa orada nelerin döndüğünü anlatırım özelden) yeni yapılan konutların arasına bir umumi tuvalet acilen yerleştirilmelidir. Engelliler var çocuklu kadınlar var, yaşlılar var. Bu bir insani ihtiyaç iken, ihmal edilmemeli.

Sonra berber hizmeti. Sosyal belediyecilik adına, yaşamın çok da ucuz olmadığı şu dönemlerde, şehrin en az birkaç noktasına ücretsiz berber hizmeti verilmeli. Ya da cüzi bir ücret mukabili…

Yine kayda geçsin diye yazıyorum, kurtuluşun simgesi tarihi Kale’miz tez zamanda tamamlanmalı ve halkın emrine amade kılınmalı. Kurtuluş Bayramında bir yanımız eksik kalacak bu yüzden!

Özetle, basın toplantısı için teşekkür ediyoruz. Başkan Görgel’e sadece Vahit Bey teşekkür etmedi, bizimki de kayda geçsin!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1560

banner1551

banner1561

banner1552

banner1554

banner1555

banner1556

banner1557