Depreme neredeyse 3 hafta oldu olacak. Maddi manevi hasarı büyük.
Şu bir gerçek ki, yüzyılın depremi yıkım yaparken ne zengin dinledi, ne fakir. Deprem sonrası ortak acılar sarılmaya başlanırken, çadırlarda, okul bahçelerinde dikkat ederseniz herkes aynı ateşte ısınmaya başladı. Ateş de zengini başka, fakiri başka ısıtmadı.
12 Şubat Kurtuluş Bayramının Cumhuriyetin kuruluşuna denk gelmesi sebebiyle, 103. yıldönümünü kutlayacaktık. O kadar da hazırlıklar yapıldı olmadı, kısmet değilmiş. Bizleri uykusunda yakalayan deprem, tüm hayalleri çaldığı yetmemiş gibi, sevdiklerimizi, birikimlerimizi, hatıralarımızı enkaz altında bıraktı.
*
Acılar ortak. Herkesin canı burnunda. Herkes burnundan soluyor. Gülen, gülümseyen yüzler yok artık. Kaygı, endişe hakim insanların yüzünde.
Depremin ilk gününden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından kurtarma ekipleri geldi şehre ve ilçelere. Vakıflar, dernekler, firmalar depremzedelerin karnını doyurdu, acılara ortak oldu.
Bunlardan biri de Ankara Büyükşehir Belediyesi idi. Başkan sayın Mansur Yavaş, depremin ilk gününden itibaren merkezde ve ilçelerdeydi. Siyasetin atom karıncası, yorulmak bilmeyen, merkez ve ilçeler kadar kırsaldaki tüm alanları ziyaret eden, insanları dinleyen, acılarını paylaşma konusunda elinden gelen gayreti gösteren sayın Ali Öztunç, bizim gibi araçta yatıp kalkıyor, yemek kuyruğuna girip karnını doyuruyordu.
*
Ankara Büyükşehir Belediyesinin tüm teknik araç birimleri şehir merkezindeydi.
Deprem olunca, CHP Genel Merkezinin talimatları doğrultusunda,
Kahramanmaraş’a Ankara Büyükşehir Belediyesi,
Hatay’a İstanbul Büyükşehir Belediyesi,
Gaziantep’e Antalya Büyükşehir Belediyesi,
Osmaniye’ye İzmir Büyükşehir Belediyesi,
Malatya’ya Eskişehir ve Muğla Büyükşehir Belediyeleri çadırlar kurdular, aşevleri kurdular, insanların boğazına sıcak yemek düşmesi için çaba sarf ettiler. Partili partisiz herkes bu imkanlardan, yardımlardan yararlandı. Yardımın, insana insan eli uzatmanın partisi, dini de olmaz. Teşekkür etmek, ‘Allah razı olsun!’ demek düşüyor bizlere.
Ankara Büyükşehir Belediyesi, Dulkadiroğlu ilçesinde, MARKASİ Hastanesi karşı çaprazında yaklaşık 35 dönümlük bir alana DEPREM KOORDİNASYON MERKEZİ kurdu.
Yemekler çıkıyor, insanlar tıraşını oluyor, banyosunu yapıyor, Ali Öztunç zaten sürekli yanlarında, sürekli irtibat halinde herkesle, koordineye çalışıyor ortamı ve partili partisiz herkesin de
Sayın Mansur Yavaş ile ilk kez yüz yüze geldik, selamlaştık, sohbet ettik. Çok mütevazı, çok kalender, çok hamiyetsever bir başkan olarak gördük kendisini. ‘Acılar paylaşıldıkça azalır!’ diyordu. Reklamı sevmeyen, şovmenlikten hoşlanmayan yapısı ile gittiği her yerde büyük ilgi ve sempati gördü.
CHP’nin yerinde durmayan, araçta yatan, yemek için sıraya giren, gitmedik yer, çalmadık kapı bırakmayan atom karıncası sayın Ali Öztunç, bu süreçte arama-kurtarma çalışmalarına katıldı, mağdurlara, çaresiz insanlara umut ışığı olmaya çalıştı.
O kadar telaşın, o kadar hızlı ortamın içinde ’14 Mayıs’ta seçim olur mu?’ diye sordum. Sayın Öztunç, olacağını söyledi. Ama şehirden göç edenlerin sayısı oldukça fazla. Düne kadar yaklaşık 700 bin seçmeni olan şehirde neredeyse 350 bin kişi oy kullanacak. Milletvekili sayısı yine 8…
*
Yeniden DEPREM KOORDİNASYON MERKEZİ’ne gelecek olursam. Çok donanımlı bir alan olmuş. Polisleri, güvenlik güçleri bile Ankara’dan gelmiş. 24 CHP’li belediye de bu alanda, merkezde ve Elbistan’da vatandaşların yaralarını sarıyor. 20 CHP’li milletvekili ile birlikte.
Sayın Öztunç da bu alanı, bu çalışmaları, bu operasyonları koordine ediyor.
Basın çadırında, Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya ile birlikte gazetecileri bilgilendirdi, sorularını cevaplandırdı, yerleşim alanlarına dikkat çekerek, yanlışlıklar için iktidarı ve belediyeleri eleştirdi.
Bu bir reklam yazısı değil. Bilin diye söyledim!