Hani, ağacın kurdu kedi içindedir derler ya, bizim yereldeki siyaset de o hesap.
Aslında aynı gemideymiş gibi yolculuk yapıyorlar, aslında aynı sofrada pilava kaşık sallıyorlarmış gibi bağdaş kuruyorlar, aslında aynı partiye, aynı lidere hayranmış gibi tutum sergiliyorlar, aslında aynı tastan su içiyorlarmışcasına birbirlerine ‘su kadar aziz ol!’ diyorlar, aslında aynı gazeteyi okuyormuş gibi hareket edip, farklı telden çalarak öteki mahallede muhalefet sergilerken, hiç de utanmıyorlar, hiç de sıkılmıyorlar, hiç de haya etmiyorlar.
Yana yana iken canım cicim, iki adım ileri gittiğinde, ‘yok yahu, ondan bir halt olmaz!’ seviyesizliği.
Samimiyet yok. Çoğunu samimiyet testine tabi tutsanız, vallahi de billahi de sınıfta kalırlar.
Ben onlardan daha çok AK Partiliyim!
*
Özde değil sözde arkadaştır, yoldaşıdır, ülküdaşıdır, aynı partinin havasını solumuş, ışığında aydınlanmıştır, lakin kendisi yönetimde olmadığında, ‘ben yoksam parti de yok!’ mantığı ucuz bir siyaset olduğunu bile bile kendini dev aynasında görür, bulunmaz Hind kumaşı yerine koyar.
Partinin başkanını beğenmez, beğenir gibi konuşur.
Partinin, belediye başkanlarının, meclis üyelerinin milletvekillerinin bu şehre yük olduğunu ileri sürer, langur lungur konuşur, lakin yanına geldiğinde ‘canım vekilim, aslan başkanım, kaplan meclisi üyemiz!’ vıcık vıcık yağcılıkları…
Diyorum ya, samimiyet yok!
Ben onlardan daha çok AK Partiliyim!
*
Ak Parti içinde ciddiyetsiz, samimiyetsiz, seviyesiz ne kadar adam varsa, temizlemeye kalkışsan bingo isyan eder.
Cebinden iki kuruş harcamaz, partili partisiz her kim ise yanına gelen, bir çay bile ısmarlamaz, kendi işyerinden aldığı on liralık tatlıyı 50 liraya fatura eder, kaliteli ve hizmete yönelik siyasetten çok rantını, istikbalini ve cebine girecek parayı, banka hesabını nasıl şişirsemin telaşını siyaset zanneden siyaset cahili, akıl fukarası, kalkar gerçekten partiye emeğini, zamanını vermiş kimseleri de burnunun ucu ile iter, burun kıvırır, dudak büker. Kendinden başka da kimseyi beğenmediği gibi, beğenenlere de çemkirir durur!
Ben onlardan daha çok AK Partiliyim!
*
Yürüyen atın başına vururlar, koşana, hedef tutturana çelme takarlar, dürüst, haysiyet sahibi, kendini partisine, davasına adamış gerçek partilileri öteki mahallede gammazlar, toptan anlamaz kornerden gol attım diye hava basar, hayatında bir gazete okumamıştır, bir gazeteci ile tanışmamıştır, televizyonda bir tartışma programını bile izlememiştir, fakat sorsan siyasetin kitabını yazmıştır aklınca.
Fitine sokar, fesatlık eder, kendi çıkarı için arkadaşını satar, çalışanın, dürüst kimselerin kuyusunu kazar, doğru yolda yürüyenin yoluna mayın döşer, bindiği dalı kestiğinin farkında değilken, sırf kendi egosu için, sırf kendi çıkarı için ucuz, basit ve sıyrık siyaseti meslek zanneder!
Ben onlardan daha çok AK Partiliyim!
*
O bakımdan diyorum, AK Partinin muhalefete ihtiyacı yok. Kendi içindeki ucuz, basit, seviyesiz ve samimiyetsiz adamlar, ağacın değil pardon, partinin içini kurt gibi, ağaçkakan gibi kemirir, çatıyı yıkmaya çalışır ki, muhalefeti başka yerde, öteki mahallede değil, kendi içinde arasa daha iyi olur.
Diyorum ya, ben onlardan daha çok AK Partiliyim!