Paraya mı, şöhrete mi, mala mülke mi, lüks arabaya mı, son model cep telefonuna mı, markalı giysilere mi, lüks ve akıllı evlere mi?
Bunların hepsinin boş olduğunu, birer gelir geçer nesneler olduğunu 6 Şubat depreminde gördük, yaşadık, iliklerimize kadar hissettik.
Bir araç sürücüsü olarak isterseniz önce trafik kurallarına olan kayıtsızlığımızdan, sorumsuzluğumuzdan söz edeyim; kabul edersiniz ki, hem kendi hem başkalarının hayatını tehlikeye atıyoruz!
Trafik kurallarına harfi harfine riayet eden biri olarak, dikkat ediyorum, özellikle deprem sürecinde, trafik kuralları alt üst olmuştu.
Ne ışıklar, ne hız, ne geliş gidiş güzergâhları, ne aşırı korna sesleri… Kimse dinlemedi.
Bana göre, trafikte sabır kemeri de takılmalı.
*
Arabaya binince emniyet kemeri takıyoruz ama en büyük kemer bence sabır kemeridir. Bir hareket olduğunda veya biri sizi sıkıştırdığında, bağırdığında içinizden sayın, o insanın acil bir yere yetişmeye çalıştığını düşünün, yolu bilmediğini düşünün. Bu kadar tahammülsüzlüğe neden yok. Acemi şoförleri sıkıştırıyorlar. Bir daha görmeyeceğimiz insanlar için sıkıntı yaratacak şeyler yapmaya hiç gerek yok.
Trafikte anlayış şart.
*
Çocuklarınıza fazla yüklenmeyin diyor anne-babalar. Uyarıyorlar bizi.
Anne ve babanın çocuklarına çok karamsar bir tablo çizmemesi gerektiğini vurguluyorlar. Siz de farklı mı düşünüyorsunuz bilmiyorum, AKDO ailesinin bir ferdi olarak görüyorum, duyuyorum, okuyorum, endişelerim artıyor. Çocukların gelecekten bir beklentisi kalmadı.
Bu nedenle kendi endişelerimizi çocukların yanında konuşmamız gerekiyor. Yarım saat bile olsa onlarla kaliteli zaman geçirmemiz lazım. Güler yüzlü olursak bizdeki o negatif enerji çocuklarımıza geçmemiş olur. Çocukların yanında kavga edilmemesi gerekiyor ama maalesef çocuklar anne ve babalarını kavga ederken görüyor. Annesi ve babasını öperken, sarılırken görmek ne yazık ki her çocuğa kısmet olmuyor.
Çocuklara yapabileceğinden fazla sorumluluk yüklememek gerekiyor. Ayrıca yine sanal dünya çok hızlı tüketime yol açtı. Dünyanın diğer ucundaki bir insanla tanışabiliyorsunuz, bilgiye artık kolay ulaşıyoruz. Bu nedenle alternatif de çoğaldı. 'Buna tahammül edeceğime başka biriyle tanışırım' düşüncesinden kaynaklı kimse ilişkisindeki sorunu çözmek için çaba göstermiyor.
*
Özetle, çocuklar bizim geleceğimiz, ümidimiz, yarınların sigortası. Onlardan önce sevgiyi esirgememek gerek.
Yaşı kaç olursa olsun!