Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın şeref misafiri olduğu AK Parti Kahramanmaraş İl Kongresinde Başkan Muhammet Burak Gül güven tazelerken, (Tebrik ediyorum) mazbatası ardından yeni A takımını, yani ‘Yürütme’yi açıkladı.
Baktım, pek değişiklik olmasa da, bazı isimler hak ettikleri, layık oldukları yere gelmişlerdi. Bu anlamda, örneğin partiye senelerini veren, partinin tozunu yutmuş, yağmurda çamurda, karda kışta ve zamanını, imkânlarını seferber etmiş kıymetli dostumuz Fatih Sarıkaya’nın Tanıtım ve Medya’dan sorumlu İl Başkan Yardımcısı olduğu müjdesini ilkin, Büyükşehir Belediye Meclis Başkanvekili gönül adamı Mehmet Beşen verdi.
Oysa daha yeni A takımı, yani yürütme listesi basına düşmemiş, sosyal medyada yer almamıştı.
Aradım ve tebrik ettim.
Sevgili Sarıkaya, tecrübeli bir siyasetçi. Belediye meclis üyeliği yanında, siyasetin hafızası haline gelmiş bir isimdi. Bu görevi de başarı ile yürüteceğine emin olarak, başarılar diliyorum.
Çarşamba günü davetli olduğumuz İstiklalspor basın toplantısına katıldık. Her ne kadar bazı arkadaşlarımız takımı ve başkanı yere göğe sığdıramadıysa da, biz gelenin keyfi için geçmişe kalkıp küfredecek halimiz yok.
Buna hakkımız da yok, haddimiz de…
Başarı varsa alkışlar, yoksa eleştiri hakkımıza sonuna, dibine kadar kullanırız.
Biz dâhil, herkes eleştiriye tahammüllü olacak. Takımın başına geçtiğiniz gün, daha ortada fol yok yumurta yokken, bir top alacak imkânınız dahi bulunmazken, şampiyonluk türküleri, zafer şarkıları söylemek ne kadar erken ise, sezonun ortası gelmeden bunu geçiş dönemine çevirmek, başarısız giden maçların ardından methiyeler düzmek ne kadar gerçekçi değilse, başkana sevgili Gaffar Akarca’nın gergin, biraz da basın camiasına ayar, gazetecilik dersi veren açıklamalarını gülümseyerek izledik.
Haddini aşan ve gerçeği yansıtmayan eleştirilere verdiği cevabı tabi ki önemsiyorum, kıymetli buluyorum. Ama belli etmese de bu kadar gergin, bu kadar tehditkâr, aba altından sopa gösterir gibi yaptığı açıklama, daha yolun başında iken hem kendisinin moral ve motivasyonunu, hem de takımın psikolojisini bozar, başarısızlığa davetiye çıkartır.
Hedef büyük tutulmuş, beklenti zirvede iken takım başarılı olsaydı, yolun ortasında teknik adam değişmeseydi, kimse eleştirmeseydi, sevgili Akarca belki bu basın açıklamasını yapmayacaktı. Haklı veya haksız eleştiriler (bendenizi dâhil. Kırdıysam özür dilerim!) onu bu yola mecbur kılarken, bizim niyetimiz üzüm yemek, bağcı ile derdimiz yok.
Diliyoruz ve umuyoruz, İstiklalspor başarı çıtasını yükseltir ve şampiyon olur.
Sevgili Başkan Akarca ve arkadaşlarına biraz sabır, biraz itidal, biraz tahammül çokça da itidal salık veriyorum!
Ne demişler, varlık seviştirir, yokluk dövüştürür. Ne kadarsa, o kadar!
*
Mücbir sebep halinin uzatılması haftalardır, aylardır gündemde iken, 30 Kasım’da süre dolmuş, fakat uzatılması yönündeki görüşmeler, ziyaretler, tekliflerin ardı arkası kesilmemişti.
Bu uğurda en çok mücadele veren kuşkusuz Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Buluntu, Ticaret Borsası Başkanı Mustafa Narlı ve Serbest Muhasebe Mali Müşavirler Odası Başkanı Abdullah Kalın oldu.
Ve bazı siyasiler. Bir teşekkür de onlar için!
Gitmedikleri yol, ‘Biz geldik, mücbir sebep için!’ demedikleri bürokrat, siyasetçi, çalmadıkları kapı kalmadı bu süreçte. Çünkü kobiler, küçük esnaf ve sanayiciler daha toparlanamamış, işlerini rayına oturtamamış, günlük geçim telaşından başka kaygıları olmadıkları için mücbir sebep halinin uzatılmasını dört gözle beklemişler, adeta iple çekmişlerdi.
Ne zaman başlayacağı belli de bitim tarihi henüz netlik kazanmasa da, bu müjde cansuypu oldu, küçük ve orta ölçekli esnafa nefes alma imkânı verdi.
Emeği geçenleri tebrik ediyoruz.