Küfür üzere yaşamanın, insanlığa zulmetmenin sonu hüsran…
Kafire, zalime alkış tutmanın sonu cehennem…
Yahudiliğe, Hristiyanlığa özenmenin sonu ateş…
Gösterişin, günahın, kula kulluğun sonu kocaman bir hiç…
Ne mutlu, Allah’ı dost edinenlere…
Ne mutlu, Muhammed (a.s)’ı rehber ve lider edinenlere…
Ne mutlu, O’nun izinden gidenlere…
Ne mutlu, müminleri dost olarak bilip, onlara yardıma koşanlara…
Gözümüzün önünde GAZZE var…
Cayır cayır yanıyor…
*
“Küfür tek millettir” düsturu her şeyi ortaya koyuyor…
Amerika, İsrail, İngiltere, Fransa, Almanya ve onların kuklası olan Arap ülkeleri hepsi beraber birleştiler, seyrediyorlar…
İran’da, üstü kapalı yapılan zulümleri ve soykırımı görmezden gelmeye devam ediyor, her zamanki gibi…
*
İran ve kuklası Hasan Nasr’ın; ”Bize saldırırlarsa günlerini gösteririz” açıklaması bile, kargaları güldürüyor…
Sanki GAZZE farklı bir dünyanın vatanı…
Yıllardır küfrün ve zulmün ortağı olmaya devam ediyorlar…
Afganistan’da, ehli sünnet müminlere karşı, Amerika’yla beraber kol kola savaştılar…
Irak işgalinde, Amerika’yla beraber ehli sünnet müminleri öldürdüler, tecavüzler işlediler…
Suriye’de, Müslüman kanı döktüler ve dökmeye de devam ediyorlar…
Öncesinde nasıl Osmanlı’ya düşmandılarsa, şimdilerde de aynı şekilde İslam dünyasının baş belası bir devlet olma yolunda ilerlemeye devam ediyorlar…
Gösteriş, göz boyama, her türlü yalan ve entrika, takiyyenin her türlüsü, bunların ana karakteri…
Türkiye, Katar, Pakistan, Yemen, Afganistan gerekli destekleri veriyorlar hamdolsun…
Gazzeli Mücahid Ebu Ubeyde’nin son sözleri gerçeği ortaya koyuyor;
“İslam dünyasının korkak liderleri ,Gazze’de ölenler için üzgün olduklarını söylüyorlar. Siz onlara üzülmeyin, onlar şehit oldu, Allah katında rızıklandırılıyorlar. Asıl kendi halinize ağlayın.”
*
Aslında tüm mücahit liderlerin ortak sözü budur…
Bakınız geçmişte Afganistan komutanlarından Gülbeddin Hikmetyar’ın sözü de aynı minvaldeydi:
“Bizim mücahide ihtiyacımız yok, sizin cihada ihtiyacınız var.”
Mısır firavunu Enver Sedat’ı öldüren, Mısırlı mücahit Halid El-istanbuli de idam sehpasına gitmeden önce, zindanda iken, kendisine üzülenlere, gönderdiği mektubunda şöyle cevap yazıyordu; “Benim halime üzülmeyin, ben rabbime kavuşuyorum. Kendi halinize üzülün. Zalimlerden yaşama hakkı dilenen, zalimlerle dost olarak yaşayanlara üzülün.”
Mümin, dünyaya bir kere gelir…
Bizler Allah’a iman etmiş insanlarız…
*
Her zaman mazlumun yanında, zalimin karşısında olmaya devam edeceğiz…
Doğruluk üzere ve dürüst bir insan olarak yaşamaya devam edeceğiz…
Yalan üzere, gösteriş üzere bir yaşam, Müslümanın yaşam biçimi olamaz…
Allah’ın emrettiği gibi, peygamberimizin ve Sahabe-i kiramın yolunda yaşamaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz…
Rabbim tüm şehitlerimize rahmet eylesin…
Selam ve dua ile kalınız…