TEVECCÜH OLDUĞUNDA, DULKADİROĞLU İLÇESİ BELEDİYE BAŞKANLIĞINA ADAYIM

Tanıdık, bildik isim Özsoy anlattı; “1956 yılında Karacasu’da dünyaya geldim. İlk okulu Ferhuş’ta, orta ve liseyi Kahramanmaraş’ta tamamladım. Sonra Ankara Yüksek Eğitim Enstitüsünden mezun oldum. Trabzon Çaykara ilçesindeki öğretmenlik ardından, istifa edip çiftçilikle uğraştım. 1988’de siyasetle tanıştım, parti yönetimlerinde görev aldım ve 1989-1994 yılları arasında il genel meclis üyeliği yaptım. Sonra parti değişti, merhum Muhsin Yazıcıoğlu ekibine katıldım. 1994-2004 yıllarında, iki dönem Karacasu Belediye Başkanlığı görevinde bulundum. BBP’den ayrılıp AK Parti saflarına geçtim. 2004’de AK Partiden başkan adayı oldum, kaybettim. Ancak AK Parti il teşkilatına-yönetime girdim, siyasetimi sürdürdüm. 29 Ekim 2009’da AK Partiden il genel meclis üyesi, ardından da İGM Başkanı seçildim”

Kısa özgeçmişten sonra, İMG’deki görevi sırasında çıta yükselmiş miydi, başarı grafiğinden söz etmek mümkün müydü? İGM Başkanı sıfatıyla neler yapmışlardı, başarılı bir sezon geçirmiş, performans sergilemiş miydi? Bir durum değerlendirmesi istedik açıkçası. Başkan Özsoy’un sorumuza verdiği cevap şu oldu; “Benim başarılı olduğumu söylemem abes kaçar. Çalışmalarımızı halkın takdir etmesi önemli. İnsanların mutlu olması için, devlet memuru gibi erkenden işimize gidip, sorumluluklarımızı yerine getirmemizi halk değerlendirecek. Çünkü insanların zamanı sınırlı. Köyünden, beldesinden kalkıp gelenler bizden hizmet bekliyordu. Muhtarlarımızı dinledik, onların yörelerine ilişkin sorunlarını çözmeye çalıştık. Bizden önce görev yapan arkadaşlarımıza da ayrıca teşekkür etmemiz gerekiyor. Şunu hissediyorum ki vatandaşlar, muhtarlar söylüyor ve biz ekibiz, takım ruhuyla hareket ettik hep, başarılı olduğumuzu söylüyorlar. Çünkü, sayın valimiz, özel idare genel sekreterimiz, kurumlarımız ve siyasilerimiz, muhtar ve İGM üyelerimizle (başarı bir ekip işi-el birliği-güç birliği ile) iyi bir ortam ve diyalog sağlayarak halkın mutluluğu için çalıştığımızı herkes görüyor.”

KÖSEBALABAN’IN YAZISINDAN NE ANLADI?

Hatırlayın,  geçtiğimiz haftalarda, Afşin İGM üyesi, meslektaşımız Ömer Kösebalaban ‘il genel meclis üyeleri ne iş yapar?’ diye bir yazı yazmıştı. Bu yazı farklı algılandı, yorumlandı. Acaba Özsoy bu yazıdan ne anlamıştı. Bize yazıyı bir değil, birkaç kez okuduğunu söyledi. Devamında ise; “Arkadaşımız biraza hissi davranarak, Afşin Kaymakamı ile ilgili sorunlar sebebiyle duygularını paylaşmış. Bizimle, İGM üyelerine ilişkin bir eleştiri yok içinde. Kaymakama kahır dolu yazı. Halkına ve yöresine daha yararlı olabilmeyi amaçladığı için bu yazıyı yazma gereği duymuş” dedi ve İGM üyesi Kösebalaban’ın görev ve sorumluluklarını bilen bir üyesi olduğunu da eklemeden yapamadı ve tartışma konusu olan kişileri bir araya getirerek ortamı yumuşattıklarını söyledi.

BÜYÜKŞEHİR YASASINI OLUMLU BULDU

Büyükşehir statüsüne geçmemiz için tasarı meclise sunuldu. Ha geçti, ha geçecek, yasalaşacak yani. Hal böyle olunca, özel idareler ve il genel meclisleri kalkacak, tüm işlevleri belediyelere aktarılacak. Bu konudaki düşünceleri neydi? İşte cevabı; “Bu meseleye ilişkin daha önce de açıklamalarım oldu. Bu Büyükşehir yasası bize göre isabetli bir karar. Kırsal kesimlere bile belediyelerin hizmet verebileceğini ifade ettik. Araştırdım, incelemelerde de bulundum, bu yasa şehirlere nefes aldıracak. Hizmetlerde aksama olmayacak! Belediyeler daha güçlü, imkânları fazla. Bütçelerinin artmasıyla birlikte de en ücra köşelere bile hizmet götüreceği için, bu yasayı destekliyorum, beğeniyorum. Vali ve kaymakamlara yatırım izleme koordinatörlüğü görevi de verilmişi ki, bunu da olumlu bir adım olarak görüyorum. Bu meseleye ilişkin son olarak, İGM’lerin ve özel idarelerin kalkması dünyanın sonu değil.” diye konuştu.

KOLTUKTAN GÜÇ ALMAK VEYA VERMEK!

Toplumda bazı insanlar vardır, ki bunlar ya yerel yönetici olurlar, ya siyasetçi, ya da bürokrat,  belki de STK önderleri, bazıları koltuktan güç alırlar, bazıları da oturdukları makama, işgal ettikleri koltuklara, kuruma güç verirler. Koltuklar emanet. Acaba Özsoy bunların hangisine giriyordu? Düşüncesi neydi? Bir sorduk, o da cevapladı; “Biz seçilmiş insanlarız. Halk bizi seçerken şunu der; ‘ey başkan, bu makam, bu koltuk sana emanet.’ Verdik demiyor. Emanete ihanet edersek, altımızdan çeker alırlar. Maksat makamı yüceltmek, büyütmek, etrafa yaymak, verimli olmak. İnsanlara kapını, yüreğini açacaksın, ilgi göstereceksin. Sırtını sıvazlayacak, çayını içireceksin, dinleyeceksin, onu insan yerine koyacaksın. Vatandaş önce bunu bekliyor, istiyor bizden. İstersen işi olmasın! Seçimle geldik. Tabana ineceksiniz. Bize oy veren insanların güvenlerine ihanet etme şansımız yok. Köyden, beldeden kalkıp geleni ihmal etmeyeceksiniz. Buna önem göstermeye çalıştım, çalışıyorum. Bu makamlar bizim değil, halkın. O makamı o insanların ayaklarına sereceksiniz! Gönüllerini alacak, rahatlatacaksınız. Kapıdan çıkarken gönül rahatlığı ve huzur içinde ayrılmalı. Biz bunu tesis etmeye, yapmaya çalıştık!”

DULKADİROĞLU İLÇESİNE BAŞKAN ADAYI

Bunu açık açık söylüyor İGM Başkanı Özsoy. Saklamıyor. İGM kalkıyor, yetkileri belediyelere devredilecek. Ama herkes gibi onun da kırmızı çizgileri gibi bir hedefi, çizdiği bir güzergâh var. Yerelde hizmet etmeyi düşünüyor, bu bakımdan daha önce de açıkladığı düşüncesini yinelemekten imtina etmiyor. Büyükşehir yasası gerçekleşip, merkezde kurulacak iki ilçeden birine, seçim bölgesi ve doğup büyüdüğü toprakları da içine alması hesabıyla Dulkadıroğlu ilçe belediye başkanlığı gönlünden geçiyor. “Vatandaş uygun görür, onay verirse, hizmete devam ederiz. Vatandaş bizi tanıyor, partimizi, başbakanımızı tanıyor. Halk yüzde 50-53 oranında oy verdiyse, bizler bu oya katkı veremez miyiz, bu oranı artıramaz mıyızın hesabı içinde olmalıyız düşüncesi ile hareket ediyoruz” diyen Özsoy, daha önce bu kararı vermiş zaten. Tabanın sesine kulak vermiş, mesele gündeme geldiğinde bile açık açık Dulkadiroğlu ilçe belediyesine başkan aday adayı olduğunu duyuruyor, milletle beraber yürümenin bir tecrübe olduğunu yineliyor, kendisine bu görev tevdi edilirse, şerefle hizmet edeceğini, halkını temsil edeceğini söylüyor.

Arkasında desteğin olduğuna inanan Özsoy başbakana inanıyor, güveniyor ve onu çok seviyor. Son cümle olarak da, “Başbakanımız, partimiz ve halkımız bize bu görevi verirse, hizmet edeceğim, onların emrinde olacağım! Makam önemli değil. Hizmet etmeyi seviyorum, halkımın, partimin teveccüh göstereceğine inanıyorum” diyor, başka birşey demiyor.