AK Parti Grup Başkanvekili Ünal: "Biz çözüm süreci dediğimizde artık sadece silahların bırakılmasını kast etmiyoruz. Evleri, iş yerlerini yakan vandallara bir şey demeyeceksiniz polisin kamu düzenini korumasını, polisin bireysel hak ve özgürlükleri güvenlik altına almasını, asayişi sağlamasını eleştireceksiniz. Böyle bir şey olmaz!" dedi.
Geçen hafta sonu, Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Mahalle Başkanları toplantısına Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, İlçe Belediye Başkanları: Hanefi Mahçiçek, Necati Okay, belediye meclis üyeleri ile partililer mahalle başkanlarına genel seçim çalışmalarına ilişkin bilgiler aktaran Ünal, daha sonra milletvekili Yıldırım Ramazanoğlu ve AK Parti İl Başkanı Metin Doğan ile esnafı ziyaret etti.
Esnafla dertleşen, onların sorunlarını dinleyen Ünal, çözüm sürecine ilişkin yaptığı açıklamada, bu sürecinin bölge için çok önemli olduğunu ve sürecin devam ettiğini söyledi.
Çözüm sürecinin hem bölge halkı, hem Türkiye, hem de devletin birliği, beraberliği, dirliği ve düzeni için çok önemli olduğunu vurgulayan Ünal, süreç kapsamında 28 Şubat'ta Dolmabahçe'de bir deklarasyon yayınlandığını anımsattı.Deklarasyonla demokratik siyasetin, çözümün hedef alındığı bir sürecin başladığını belirten Ünal: "İnşallah bu süreç hayırla neticelenecek. Çünkü demokratik siyasetin egemen olmadığı bütün yapılar sorunlu yapılardır. Biz AK Parti olarak bu sürecin devamını ve bundan sonraki adımlar konusunda da kararlılığımızı sürdürüyoruz. Güneydoğu Anadolu bölgemizin çok büyük bir potansiyeli var. Bizim bu bölgelere dönük hem teşviklerimiz, hem yatırım teşviklerimiz hem de bölgenin kalkınması yönünde, istihdamın artırılması yönünde çalışmalarımız var. Çözüm sürecinin bir parçası olan ve aynı zamanda bir restorasyon sürecini de gerektiren bir yapıyı da içeriyor nihayetinde çözüm süreci." diye konuştu.
Çözüm sürecini toplumsal yönden değerlendiren Ünal, "Biz çözüm süreci dediğimizde artık sadece silahların bırakılmasını kast etmiyoruz. Çözüm süreci artık bir toplumsal yapıyı toplumsal çözümü de içeriyor. Sadece bir çatışma çözümünden bahsetmiyoruz" dedi.
.jpg)
DEVLETİN POLİSİ VAR
İç Güvenlik Paketi'ne ilişkin soru üzerine Ünal, kamu düzeni ve vatandaşların hak ve özgürlüklerini güvence altına almak için çalışmaların devam ettiğini kaydetti. Sokaktaki vandalların molotof atma ve yüzünü kapatma eyleminin savunulduğunu fakat polisin kamu düzenini sağlamak, vatandaşların hak ve özgürlüklerini güvence altına almak için yasal haklarını kullanmasını isteyince de "siz polis devleti kuruyorsunuz" denildiğine dikkati çeken Ünal, şöyle devam etti: "Biz şimdi iç güvenlik kanununu çıkarıyoruz. Niye çıkarıyoruz? Kamu düzeni korunsun. Vatandaş sokakta ve çarşıda güvenlik içerisinde gezebilsin. Vandalların saldırısından, Gezi olaylarında olduğu gibi 6-8 Ekim olaylarında olduğu gibi bir takım vandalların saldırılarından vatandaş emin olsun istiyoruz. Ben Ankara Dikmen'de, 20 bin kişinin yolu kapatması nedeniyle tam 6 gün evime gitmekte zorlandım. İnsanların arabalarını, evlerini ve iş yerlerini yaktılar. Şimdi evleri, iş yerlerini yakan vandallara bir şey demeyeceksiniz polisin kamu düzenini korumasını, polisin bireysel hak ve özgürlükleri güvenlik altın almasını, asayişi sağlamasını eleştireceksiniz. Böyle bir şey olmaz.
"Devletin polisi var, polis devleti yoktur" ifadesini kullanan Ünal, polisin, temel görevi olan kamu düzenini, milletin hak ve özgürlüğünü korumak görevini yerine getireceğini, kendisine verilen görevleri hukuk çerçevesinde yerine getirmekte olduğunu sözlerine ekledi.
Mahir Ünal ve arkadaşları, aynı gün akşamı, Arsan Center'a işadamı Haluk Şerbetçi'nin düğününe katıldılar.
.jpg)