Araç kullanıyorsanız, yolun bir de dar, çok virajlı, üstelik de coğrafya olarak tehlikeli bir zeminde olduğu yerde, sık sık zikzak yaparsanız, kaza geçirme ve belki de hayattan kopma riski ile yüz yüzesiniz demektir ki, bu ecele davetiye çıkartmaya benzer.
İsterseniz önce şu hiçbir zaman inanmadığım anketler meselesine bir değinmek istiyorum.
Cumartesi günü, bir arkadaşım ile kahvaltı yaparken, (ki eşi de belediye başkan aday adayı) anketlerle ilgili ilginç, o kadar da çirkin bir iddiayı attı ortaya. İddia da değil, düpedüz yaşadığı, başından geçen hadise.
Şu…
*
Bir anket firması arıyor, ‘Bize 350 bin tl. verin, sizi anketlerde birinci çıkartalım, şansınız bol olur!’
Yani bastır parayı, bul karayı… Millet cambaz olmuş, millet üçkâğıtçı olmuş, millet puşt olmuş, millet şerefsiz olmuş!
‘Ver 350 bini, sizi ankette birinci çıkartalım!’ İyi, temiz iş vallahi… Bu meselelere biraz şerbetli olan arkadaşım gülüyor, kıs kesiyor, ‘yok!’ diyor.
Bunu bir aday adayına yapan, diğerlerine de yapıyordur mutlaka. İğrenç ve yaklaşım. Para ile listeye giriyorsun, para ile milletvekili oluyorsun, para ile belediye meclis üyesi, para ile belediye başkanı, para ile muhtar bile olabiliyorsun bu ülkede.
Kalite, seviye denen şey kalmadı zaten. Hepsi yerlerde sürünüyor. Varsa pulun, cümle alem kulun!
O hale geldik yani.
*
Bir aday adayına bakıyorsun, bir gün AK Parti’de, ertesi günü MHP’de, daha dumanı üzerindeyken, ertesi günü bakıyorsun, Yeniden Refah’ın kapısı önünde.
X’ten, Z’den olamadım, sizden aday olayım bari.
Hayırdır!
Bu kadar kolay, bu kadar ucuz.
Ne sadakati, ne samimiyeti, ne dava adamlığı. Varsa yoksa koltuk, memleket kimsenin umurunda değil. Bireysel hırslar, bireysel çıkarlar ön planda. Memleketin canı cehenneme!!!
Soruyorum, evet son aylarda ciddi bir çıkış yakaladı. Partinin oyu ülke genelinde yüzde 3’lerde iken, bugün 8 veya 10’lar konuşuluyor. Kilit parti haline geldi. Gittiği yeri ihya edecek.
*
Memleketimden insan, pardon siyaset manzaralarına devam edecek olursam, AK Parti’de, MHP’de yüz bulamayanlar, şansı dönmeyenler, çaldığı kapıdan eli boş dönenler, şimdi sığınacak liman olarak gördükleri Yeniden Refah’a yanaşmaya başladılar. Birçok arkadaşımızı, tanıdıkları bu kapıdan içeri girerken gördük, görüyorsunuz.
Olmadı AK Parti, olmadı MHP, ‘Sizden aday olabilir miyim?’
Tabi şekerim, gel, olabilirsin. Mevlana gibi Yeniden refah, devşirme, ‘Ne olursan ol. Yeter ki gel’ mantığı ile gidiyor şu sıralar. Osmanlı’nın devşirme askeri gibiler. Gidiyor fakat oy oranını yükseltiyor ha bire.
Çünkü başka kapı yok gidecek, çünkü baka güvenilir sığınacak liman yok, çünkü gemiyi karaya oturtmadan hedefe varmayı düşünen kadro yok, çünkü siyasi beklentilerine cevap verebilecek parti yok kapısını çalacak!
*
AK Partide ilçe belediye başkan adayları önümüzdeki hafta açıklanacak.
Niye uzadı, niye maçı uzatmalara bıraktılar, anlamak mümkün değil. Ya adam bulamıyorlar adam gibi, ya da her Ankara’ya giden birbirinin kuyusunu kazdığı için, etkili ve yetkili kimselerin önüne dosyalar koydukları için, birbirlerinin ipini çekmek adına can attıkları için getirip işi bir kere anketlere teslim ettiler.
Aslında liste belli, ilçelerin belediye başkanları belli. Ama artık sona gelindi, yolun ucu gözüktü. Siz de sıkın dişinizi biraz, bırakın şu Ankara’ya gelip gitme işini.
*
Bazıları da var, don giyecek, kıçına değdirmeyecek! O hale getirdiniz siyaseti. Siyaseti geçim kapısı görünce, ne kalite kaldı, ne seviye, ne siyasi ahlak!
Siz aday adayları… Boşuna para da harcamayın artık, zaten yediğiniz kazıklardan, size verilip de tutulmayan sözlerden daha ders almadınız mı?
Bu kadar hırs niye? Çok mu mecbursunuz başkan olmaya! Çok mu heveslisiniz bu şehri yeniden ihya ve inşa etmeye, bu kadar çok mı iyi niyet taşıyorsunuz da soruyorum, başka işiniz gücününüz yok sizin birader!
Haydi bizler bu kadar saf, bu kadar mı aptalız da sahi sizler çok mu uyanık, çok mu kurnaz tilkisiniz!
Kendinizi ne zannediyorsunuz!