banner1524
  

Bundan sonra böyle, hıyarın faydaları, hormonlu domateslerin zararları köşe yazılarımın ana temasını oluşturacak.

Bu şehirde her şey zor. Siyasetçisi, gazetecisi, esnafı, yerel yöneticileri, halkı…

O nedenle, bundan böyle, fincancı katırlarını ürkütmek, komşunun tavuğuna kışt demek, kaşının üstünde gözün var tehdidini savurmak yerine, hıyarlardan, domateslerden, baldırcanlardan bahsetmek en güzeli.

Uğraşamam…

*

Burnumuzun dibinde savaş var. Ortadoğu ateş çemberi. Arap baharı kan baharına dönüşünce, komşu ülkelerle düşman kesilince, herkes bize düşman gözüyle bakınca,  çakallar, akbabalar, sırtlanlar sınırlarımıza göz dikince, ‘acaba savaş çıkar mı?’ endişesi insanların uykusunu kaçırınca, piyasalar allak bullak olunca, vatandaş bile borçlarını ödemekte tereddüt yaşayınca, biz en iyisi Angelina Jolie’yi öldürmeye bakalım.

*

Amerika Başkanı Barak Obama ile eski Başkan George Bush, bir barda oturmuşlar, kafaları demliyorlar. Çakır keyifler yani. Yanlarına bir adam yaklaşmış, sormuş; “Baylar, ne yapıyorsunuz burada?”

Bush cevap vermiş;

“Üçüncü dünya savaşının planını yapıyoruz!”

Adam merak etmiş tabi. Mesele başkanlar, konu savaş olunca… Yine sormuş;

“Peki savaş için planınız nedir?”

Soruya cevabı yine Bush vermiş; “Niyetimiz 140 milyon Müslümanı ve Angelina Jolie’yi öldürmek!”

Adam şaşırmış tabi. “Tamam da, 140 milyon Müslümanı öldürmeyi anladım da, Angelina Jolie’yi neden öldürmek istiyorsunuz?”

Diye sorunca, Bush keyfe gelmiş ve Obama’ya dönerek; “Gördün mü?” demiş. “Sana 140 milyon Müslüman kimsenin umurunda olmaz demedim mi?”

Bir kısa not; Dostun üzüntüsüne acı duyabilirsin. Bu kolay. Ama dostun başarısına sempati duyabilmek, sağlam bir karakter gerektirir. (Oscar Wilde) 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527