Seçimler yapılalı aylar oldu! Oldu ve ulusalda - yerelde dengeler değişti, ön sıralarda oturanlar arkaya, arka sırayı dolduranlar ön sırada boy gösterdi. Hiç ummadıklarınız, beklemedikleriniz, tabiri caiz ise toplumda karşılığı olmayanlar, bizi yönetmeye talip oldular. Kimisi kazandı muradına erdi, kimileri de iki seksen yattı.
AK Parti son seçimde 2. parti olunca, bazı muhalif partiler havaya erken girdi. Kazandık, fark attık, galip geldik naraları atmaya başladılar. Hayır canım, o kadar da sevinmeyin, vatandaş bu oyları size emanet verdi. Geri alırlar, merak etmeyin. Yeter ki siz emanete ihanet etmeyin!

Çünkü yerelde çok söylenir, ‘emanetin paldırı yokuşta kırılır!’ yani paldır, afedersiniz, eşeğin üzengisine bağlı bez-ip karışımı bir şey.

Yokuşa gelmez, dayanmaz!

*

Aday adayı, sonra aday gösterilenler, Cumhurbaşkanımızca kendisini temsil etsinler diye şahsım şehrine gönderilenler.

Bazıları oturduğu koltukları hak etmiyor! Ama hasbelkader seçilmişler, gönderilmişler. Etiketleri üzerlerinde sırıtıyor. Ne aldıkları maaşları, ne de üzerlerine sinen ünvanı hak ettiklerini düşünmeyenlerin sayısı oldukça fazla iken, hepsi de Cumhurbaşkanımızın sırtına binmiş, onun ceketinin modelini, onun sözlerini, onun hareketlerini taklit ede ede bugünlere geldiler.

Yatsın kalksınlar da o uzun adama, o dünya siyasetine ayar veren büyük lidere şükretsinler!

*

Ömer dedim de aklıma geldi. Şimdi iktidarı elinde tutan siyasi iradede iki ayrı partili cenahı var.

Biri AKP’liler, diğeri AK Partililer.

AKP’lilerde samimiyet aramayın. Sürekli rantını, etiketini, geleceğini düşünür, dava ile uzaktan yakından alakası olmadığı gibi, zaten toplumda da karşılığı kalmamış, özgül ağırlık sıfıra düşmüş, siyasi kalite desen yerlerde sürünüyor, kalıbının adamı sanıp kapasitesizler partiye dolunca, seçimlerde muhalif cenah bunu lehine çevirdi, oya tahvil etti.

Ak Parti bu son seçimi, ciddiyetsiz, liyakatsiz, ehliyetsiz AKP’liler yüzünden kaybetti. Siyasi hataların, kişisel çıkarların öne geçmesini fırsat bilen muhalif cenah, bunu oy avcılığına çevirdi, başardı da. Çıkan matematiksel tablo bunun göstergesi değil mi?

*

Hz. Ömer adaleti ile bilinen halife. Dicle kenarında koyunu kaybolan bunun hesabını Ömer’den sorardı.

Biz bırakın hesabı, soru soracak Ömer bulamıyoruz. Bereket versin Fırat Görgel gibi ferasetli, dirayetli bir büyükşehir belediye başkanımız var da, toplumun maddi manevi değerlerini bildiği için, beklentilerini, ihtiyaçlarını çözümü için sıraya koyduğu için, halktaki karşılığı, beklentisi beş numara on  yıldız. Çünkü icraat makamında bugüne kadar aldığı oy, geçerli…

Senin, benim, ötekinin berikinin eksiğini-gediğini gideriyor, vatandaştaki memnuniyet oranını artırıyor, kendisinden beklenen umudu boşa çıkartmama adına şehrin ‘Ertuğrul’u olmaya devam ediyor.

Adı Ömer olmasa da, ondaki hakkaniyet, sade ve gösterişten uzak tutum, ondaki adalet anlayışı çoğunda yok!

Bu şehrin Ömer’i Fırat Görgel’dir. Gerisi teferruattan, hikâyeden ibaret!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1488