banner1524
  

Bülbüle âşık olmayan, dalında koklamayan gül’ün kıymetini nasıl bilmez ise, emek olmadan yemeğin olmadığını anlatmak istiyoruz da, kahır çekmeden bedel ödemek bir yere varamıyor insanlar.

Kimse bulunduğu yere kolay gelmedi, gelemiyor. Analarımız az mı sıkıntı çekti, az mı kahır çektiler? Çilekeşti analarımız, fedakârdı. Yokluk gördüler, dert çektiler, komşuya dahi belli ettirmediler. Kol kırılır yen içinde kalır deyip, sırlarını anlatmadılar ona buna.

Bir gün akşam bulgur pilavı yerken, ertesi akşam aynı sofraya oturmanın gururunu, mutluluğunu yaşadılar. Yaşattılar aile bireylerine. Çile çektiler, kahır çektiler, çoluk çocuk büyüttüler. Hep ana olarak kaldılar.

*

Geçenlerde bir genç gördüm, tanımıyorum. Elinde fotoğraf makinası, bir yerdeyiz, ‘hayırdır delikanlı, kimlerdensin, ne iş yaparsın!’ dediğimde, verdiği cevaba gülümsemedim desem yalan olur. Güleceğim ama neremle karar veremedim, ayıp olmasın diye de…

“Gazeteciyim…” dedi kısaca. Çalıştığı kişiyi, yeri sordum, söyledi. Gülme krizine girecektim, vaz geçtim.

İki günlük çırak, ertesi günü dükkân açmaya kalkışıyor. Daha mesleği öğrenmeden, ahi evran kültürü edinmeden, ustalaşmadan… Daha tıfıl oğlan, kendine ait dükkânı var. Tecrübe dersen hak getire…

Dün siyasetin kapısını aralayıp içeri giren, hasbelkader bir iki toplantısında bulunana sorduğumda, neredeyse usta siyasetçi olduğunu söyleyecek de, beni yine bir tarafımla güldürecekti. Bir de ukalalar ki, bir de bilgiçlik taslamıyorlar mı, insan boğup öldüresi geliyor.

Canı sıkılan siyasetçi kesiliyor zaten bu memlekette. Bir baltaya sap olamamış, bir işin ucundan tutamamış, istikbalini, geleceğini ümidini siyasete bağlamış bir sürü çapulcu…

Erken kalkanın da gazeteci…

Ne kadar kolaysa!

*

Herkes işin kolayına kaçıyor. Emek yok, emeğe saygı zaten kalmadı, siz buna hangi meslekten olursa olsun, mesleki ahlakı da ekleyin, meslek sizlere ömür!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527