banner1524
  

Şu 15 gün içinde, Manisa’da bir askeri kışlada yemekten zehirlenen askerlerin sayısı 731’e çıkmış.

Eskiden askerin yemeği karavana adı altında askeri birliklerde pişerdi, biz de çok  taşıdık, yedik. Askerin karavanası neden dışarıdan gelir, onu da anlamış değilim. Belki ucuza geliyor diye, maliyeti düşük diye. O zaman zehirlenme, hastanelere koşuşturma eksik olmuyor bu yüzden.

Allah muhafaza, yarın bir savaş çıksa, kendimizi savaşın ortasında, göbeğinde bulsak, yemeklerimizi de hazır yemek fabrikaları getirecek demek ki…

*

Hazır yemek fabrikaları ile ilgili kaç yazı yazdım bugüne kadar, sayısını ben de unuttum desem inanın. Bir sektörde, aynı işle uğraşan insanların sayısının artması kuşkusuz iyi bir şey.

Bir kere, ‘rekabet gelir, rekabet de kaliteyi getirir.’ derlerse de inanmayın!

İpini koparan kentsel dönüşüm uzmanı oldu, ilgi alanına girmese de, yapacak işi olmayanlar uzman emlakçı sınıfına soktu kendini. Oysa neyin uzmanı oldukları belli de, sırası değil şimdi… Geçiyorum…

İnşaat sektörü… Müteahhit enflasyonu yaşanıyor adeta. Her sokak başında bir inşaat şirketi. Bakkalı desem, bakkal dostlarımı üzmüş mü olurum bilemem, çapı, karekökü sıfır olanlar bile sözüm ona müteahhit kesildiler. Bunu da geçtim.

Bizim meslekte örneğin. Yazarsam biliyorum ki maraza çıkacak, onu da geçtim…

*

Kahramanmaraş’ta, merkezi sayıyorum, herhalde yemek şirketlerinin sayısı 50’yi bulmuştur.

Bulsa bulmasa da mesele değil, acaba aralarında bir dernek, bir birlik kurabildiler mi, yoksa birbirlerinin kuyusunu mu kazıyorlar, yoksa birileri gibi işgalciliğe mi soyundular. (neticede kapının önüne konuldular ya, neyse…)

Özellikle yaz gününü, Ramazan ayını iple çeken hazır yemek fabrikaları, ne kullanırlar, hangi eti,  hangi yağı kullanırlar, çalışanların hijyenden haberi var mı, işyerleri temiz mi, kontrol edilir, denetleyenler ceza yazarlar mı, bunlar saklı gizli şeyler. Tarım il müdürlüğünden bu meselede haber düşmez bize.

Yok hangi çiftçiye damızlık inek verildi, yok hangi ilçeye bilmem ne fidanı teslim edildi, bunlar gelir de, insan sağlığını ilgilendiren meselelere ilişkin bir haber gelmez nedense.

Neyse… Hepsini geçiyorum.

*

NOT: Geçtiğimiz hafta Cuma günü Ağrı’ya gittik. Kardeş şehre.. İftar için yemeğin Van’dan geldiği söylendi. Doğruysa eğer… Kahramanmaraş’taki yemek fabrikalarının suçu neydi, onu anlamadım.

2. NOT: Dün akşam, stadyumdaki yemek ve kalitesi rezaletti.

3. NOT: Kalitesi tescilli ATS’nin suyu mu çıkmıştı? (Babamızın oğlu değil, ortağı da değilim, ona göre…)

 

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527