banner1524
 Atın fıtratında var, ne zaman ki kırbaç iner tersine, sırtına, istikamet dört nal…

Yalnız binicinin cesur, kuvvetli olması lazım. Daha ilk kırbaç tenine indiğinde şaha ve atağa kalkan atları dizginlemek, durdurabilmek cesaret ister, yürek ister!

Marifet binicide biraz da ve aslında çokça da…

İnsanımız da öyle. Memurumuz, amirimiz, siyasetçimiz, gazetecimiz, sivil toplum kuruluşlarımız… Eleştirmeden,  gıdıklamadan, dürtüklemeden, sopanın ucunu göstermeden, ‘hadi be, kımılda biraz!’ demeden iş yapmazlar.

*

Ha kral da çıplak dersen, fincancı katırlarını ürkütürsen, seni de hemen silip atarlar, paspas gibi kapının önüne koyarlar.

Gazeteciysen ilanını keserler, sağda solda çalışan oğlun-kızın-damadın veya gelinin varsa işine son verirler, telefondan rehberde ismini bile silerler.

Kimsenin eleştiriye tahammülü yok.

Kimse ayranım ekşi demiyor.

Kimse burnundan kıl aldırmıyor!

Kime gözünün üstünde kaşın var desen, ‘lan bana mı sövdü bu dürzü’ deyip üzerine yürürler bu memlekette.

Deme, duyma, görme, bakma, işitme…

Üç dört değil, elinden geliyorsa beş-altı maymunu birden oyna.

Tabi karakterin elveriyorsa.

Meşrebin kaldırıyorsa..

*

Hülasa, velhasılı kelam, binaenaleyh, sözün kısası…

Bizim insanımız ata benzer, kırbaç yemeden şurdan şuraya adım atmaz.

Denemesi bedava! Örnek mi istiyorsunuz!

O zaman size, aslen Maraşlı olan, Çınarlı Mahallesinden hemşehrimiz Soner Sarıkabadayı’nın şarkısı ile cevap vereyim; ‘git işine be kardeşim, offffff, insan sevmez mi?’

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527