Sarmaş dolaş. Sanki kırk yıldır tanıyor, sanki askerlik arkadaşı, sanki mahalleden arkadaşı, sanki okuldan…
Öyle bir sarılış ki bu, yani gördüklerim, haberlerde, sosyal medyada, sanki kırk yıldır birbirini görmemişler de, hasret ve özlem gideriyorlar.
Buram buram samimiyet ararsanız var mı derseniz, bundan endişeliyim, kuşkuluyum. Kaygılarım da var diyebilirim.
Daha düne kadar bu kadar sarılış görmemiştim.
Daha düne kadar bu denli gülümsemeye şahit olmamıştım.
Daha düne kadar, candan kucaklamaya rastlamamıştım.
Daha düne kadar babasına, evladına bile bu kadar sarılış fotoğraflarına da aşina değildim.
Demek ben yaşlanmışım, demek ben körmüşüm, demek ben işime geldiği gibi görüyormuşum.
*
Savaşma seviş taktiği başladı.
Ne zaman diye sormayın, içinde bulunduğumuz seçim süreci bunu gerektiriyor.
Sistem öyle demek.
Kapılar açılıyor, gelenlere izzet-i ikram gırla. Şuradan içeri biri girse de şöyle dört dörtlük bir sarılış görseler, fotoğraf da çektirip medyaya yollasam, görseler benim ne kadar samimi olduğumu, görseler benim büyüklerime ne kadar saygılı olduğumu, görseler benim her zamanki halimin bu olduğunu, görseler benim herkesi kucakladığımı…
Her seçim üzeri bunlar yaşanır, olur, normaldir derim. Zaten başka gün ne kapılar açık kalır ardına kadar, ne de candan kucaklaşmalar…
Her şey seçim bitene kadar!
İşinize gelirse!!