Acıları paylaşmak, mutluluklara ortak olmak, yoksulu doyurmak, garibanı sevindirmek bizim dinimizde var. Geleneklerimizde, insan yanımızda var.
Bu nedenle…
11 ayın sultanı Ramazan sebebiyle Türkiye’mizin birçok ilinde, hayırsever kimseler, garibanların bakkal borçlarını sildiriyor, dahası veresiye defterlerini satın alıyorlardı. Bu, garibanların rahata nefes almasını sağlıyordu açıkçası.
Sevap işliyor, garibanların, geçimini zor temin edenlerin hayır duasını alıyorlardı.
Bütün bu güzellikler olurken, gizliliğe önem veriliyor, yardım yapanın, hayırseverin ne cismi, ne ismi ortalıkta dolaşmıyordu. Yani veresiye defterinin satın alındığını gariban bilemezken, bakkal amcalarımız da hayırseverleri tanımıyordu.
*
Yoksulu doyurmak, garibanı sahiplenmek erdemdir, dinimizin emridir, sosyal paylaşımdır, dayanışmanın en güzel örneğidir.
Genellikle kutsal Ramazan ayında devreye girer bu hayırlı işler.
Geçene yıl da, o dönem MÜSİAD Kahramanmaraş Şube Başkanı olan arkadaşımız, kervan@alpedo yönetim kurulu başkanlığı yanında, MÜSİAD gibi kentin en etkin, en hareketli ve en aktif sivil toplum kuruluşu yöneticisi olarak, mahalle mahalle gezmiş, veresiye defterlerini satın almışlardı.
Bunu yapan dönemin Başkanı Sami Kervancıoğlu idi.
*
‘Hayırda ve paylaşımda bereket vardır’ ilkesinden hareketle, veresiye defterini satın alma uygulamasını bu şehirde başlatan ilk insandı diyebilirim.
Ki, iki yıl üç ay önce başkan seçildiğinde, biz daha MÜSİAD’ın yolunu, işlevini, ekibini bilmez, tanımazken, onun sayesinde tanıdık bu etkin, bu başarılı sivil toplum kuruluşunu. Müsiad’ın yolu Çarşıbaşı yoluna döndüyse, O’nun sayesindeydi.
Ki memleketimde bu işi ilkleri gerçekleştiren, öncülük eden, örnek olan ve isteyenlere, düşünenlere de yol açan insandı O…
O Sami Kervancıoğlu ki, kim ne derse desin, kim ne palavralar sıkar, kim ne iftiralar atarsa atsın, kuruma, yani MÜSİAD’a kurumsal kimlik ve itibar kazandırmıştı.
Güven aşılamış, güven kazandırmıştı.
Üye sayısını artırmış, kurumun varlığını sadece Maraş sınırları içinde değil, tüm Türkiye’ye kabul ettirmiş, onaylatmıştı adeta…
Bekliyoruz…
Yeni başkan ne yapacak?