banner1550

Sevgili meslektaşım Sırrıberk Arslan, geçenlerde Sabah/Güney ekinde, ‘yemezler canlarım!’ diyerek aday adayıyım diye ortaya çıkanları ti’ye almış, bize göre doğrusunu da yapmış, Maraş deyimi ile hahını avucuna vermiş hepsinin.

Doğrudur, resmen aday adayı enflasyonu yaşanırken, artık partiye gidip gelmekten ayaklarımızın altı kızardı, ayakkabılarımızın altı delindi!

Birini bırak, ötekine bak, bazen öyle oluyor ki, aday adayının biri daha içerde tanıtımını, sunumunu bitirmeden öteki geliyor, kapıda, eşikte bekliyor ki, bir an önce çıksın da aday adaylığı için başvuru evraklarını teslim etsin!

*

Yine doğru bir tespitte bulunmuş sevgili Sırrı, bugüne kadar, bu memlekette kimsenin ayranını, bayramını hatırlamayan, cenazesine gitmeyen, hasta yatağında ziyaret etmeyen, sözüm ona bu memleketi kurtaracağını sanan aday-adayları, maşallah gazete sütunlarını, billboardları kiralayıp bol bol reklâm peşindeler.

Sordular tabi, biz de sorduk, soruyoruz, daha önce neredeydiniz şekerler!

Çokoprens almaya mı gitmiştiniz de bizim mi haberimiz olmadı?

Kusura bakmayın da yemezler canım.

*

Sırrı böyle demiş es cümle de, kusura bakma sevgili kardeşim, bal gibi yedirirler valla, şimdiye kadar yediklerimizi, yedirdiklerini hatırla, ne olur!

Yazının altına imzamı attım, atarım. Sonuna kadar haklısın! Ama yapacak bir şey yok, başka seçenek sunmadıkları sürece, bize bal gibi yedirirler, biz de kuzu kuzu yeriz azizim!

Geçmişte bu şehirde belediye başkanı ya da milletvekili olanların hangisini tanıyorduk, hangisi ile içli-dışlı olduk, hangisini cenazemizde, hastane kapısında gördük. Düğünde, bayramda karşımıza ne zaman çıktılar!

Hangilerini bir bayramda protokolde otururken gördük, hı, söylesene!

Sana, bana mı sordular gönderirler, ‘Aha senin vekilin, aha senin belediye başkanın bunlar, seni temsil edecekler!” diye fikrini mi aldılar!

Dayatma ile gönderdiler, “Bunlarla yaşamaya, bunlarla ilgilenmeye mecbursun!” dayatması ile salıverdiler.

Kimi tanıyorduk, ya da kimleri tanıdın azizim!

Demokrasi imiş, geç anam babam geç bunları…

*

Halka hizmet diye yola çıkıyorlar.

Halka hizmeti Hak’ka hizmet ile süsleyip çıkıyorlar karşımıza. Dini duygularımızı da istismar edip, seni beni kandırıyorlar.

Ama dedikleri doğru, bu isimlerle yaşamaya, onları haber yapmaya mecburuz!

Başka şansımız yok!

Senelerdir partilerinden uzak dur, kapısının önünden bile geçme, hatta mümkünse kaldırım değiştir, sonrada çık, “Hemşehrim de, canım de, cicim de, şekerim de!” Biz de yedik.

*

Gelinlik kız gibi aşırı makyajla süslenip püslenip çekilen resimlerle gazeteleri, billboardları süsleseniz de nafile.

Bu insanlar, gönül verdikleri, gerçekten hizmet alabilecek kimseleri biliyor, tanıyor ve seviyor.

Sizin esameniz okunmadı, okunmayacak!

Ama hasbelkader seçilirseniz, seçmenin tercihine saygı duyarak, size hayırlı olsun deriz.

*

Son sözüm yine sevgili Sırrı’ya…

İşte böyle azizim, dayatma ile, istemediğin kimseleri getirip sana başkana ya da milletvekili diye gönderiyorlar.

Seçme şansın yok. Temayülmüş, kamuoyu yoklaması imiş, halkın tercih ve teveccühü imiş,  geçtik ve aştık bunları.

Şimdiye kadar yediklerimizi geçtik de, bundan sonra da yedirirler, bizler de koyun gibi yemeye devam ederiz.

Sistem bunu istiyor dostum!

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol