banner1524

Bu kadim dost için ne kadar yazı yazdım, hatırlamıyorum. Allah ömür verirse daha da yazacağız anlaşılan. Konuşurken dinlemeye doyamadığım isimlerin başında gelir Şahin Balcıoğlu. Şiir kıvamındaki sözcükleri, buna mimiklerini de eklerseniz, hatipliğine puan  vermeye kalkışsam, rakamlar kifayet etmeyecek. O kadar yani…

Bu yazıyı okurken, belki yüzünüzde alaycı bir gülümseme, isterseniz diğer adıyla söyleyeyim, pişmiş kelle gibi sırıtma, içinizden geçen “Vay be…”ler, “acaba…”lar çok da umurumda değil aslında.

Biz yiğidin hakkını sahibine teslim edemediğimiz için buralardayız. Geldiğimiz  noktayı kast ediyorum yani.

Abisizliğin cezasını çektik şimdiye kadar. Galip Çalık ağabeyimizin de dediği gibi… Sayın Balcıoğlu belki ağabey olacak yaşta değil ama olgun, gülümseyen yüzünü kimseden esirgemeyen dost yürek.

Candan, samimi, açık sözlü, esprili… Hitabet desen, eline su döken çıkmaz!

Dinlerken sıkılmıyor insan. Zevk alıyor, haz duyuyor konuşurken. Bir şarkının nağmesi gibi, huzur buluyor dinleyen. Ruhlara gıda veriyor.

*

O gün, TSO’nun son meclis toplantısında o zevkli, renkli ve espri kokan konuşmasını bir kere daha dinleme fırsatı buldum. “Bugün kırık dökük bir şeyler söylemek istiyorum. Umarım sonunda toparlarım. Temele sormuşlar ne olmak istersiniz diye. Temel Başbakan olmak isterim demiş. Arkadaşı dönmüş sormuş. Ula sen deli misin? Temel cevap verir, şart mıdır? Sahi şart mıdır?” demişti. Söylemek istedikleri başkaydı tabi. Anlattığı basit bir fıkra da değildi. Bin-bir anlam yüklüydü.

“Rutini yapanlar, rutin giderler. Ama aykırı şeyler bazen çok güzel şeyler doğurur” dediğinde ben bile ‘acaba neyi kast etti?’ diye düşünmedim değil.

Çocuklar için söyledikleri beni pek etkiledi. Sayın Balcıoğlu’nun dediği gibi, bizi hayata bağlayan dünya tatlısı şeyler çocuklar. Bizim her şeyimiz. Büyüdüklerinde dünyaların bizim olduğu çocuklarımız. 23 Nisan geride kaldı. İşadamlarına seslendi; “Çocuğunuzla bayramını kutlayabildiniz mi? Onların her istediğini aldınız. İyi okullarda okuttunuz. İyi şeyler yaptınız. Onlarla çocuk olabildiniz mi? Bir sohbeti dinlemiştim. Bir anne doktora dert yanıyor, her şeyi yapıyorum diyor. Lise çağlarında bir çocuğunun olduğunu söylüyor. Sinemaya götürüyorum, parka götürüyorum, gezdiriyorum, her şeyi yapıyorum diyor. İstemiyor, mutlu değil diyor. Doktorun cevabı o kadar güzeldi ki o sizinle olmak istemiyor. Sen onu götürüyorsun ama o seninle gitmek istemiyor. O kendi dünyasında olmak istiyor. Biraz boş kalmak istiyor. Biraz kendi kendine hayal kurmak istiyor. Biraz yapamadığı şeylerden korkmak istiyor. Yaptığı şeylerden biraz mutlu olmak istiyor. Umarım çocuklarınızla çocuk olabilmişsinizdir”

Söylenecek kelime bulamıyorum.

*

Çilingir sofrası denilince aklınıza ne gelir. Bakın, sayın Balcıoğlu bunu o kadar tatlı, o denli hoşsohbet ortamında izah ediyor ki, aklınız durur!

Çilingir sofrası diye bildiğimiz, aslında bugün çok uzun bunu konuşmak istemiştim ama içkili bir muhabbeti yapmak istemedim burada. Ama bu soruyu özellikle sormak istiyorum. Çilingir sofrasını hani bildiğimiz o’nun dışında niye söylendiğini bilen var mı? Ben düşünmedim. Biliyoruz ama ne olduğunu net olarak ya lügat manası bunun şu diyebileceğiniz biliyor musunuz? 2 kelimeden oluşan bir söz. Çilingir açılamayanı açan, Sofra, paylaşılan. Yani aklınızın arkasındakinin döküldüğü yer. Biz bu kadar ikiyüzlü müyüz? Biz bu kadar mı birbirimizden her şeyi saklar hale geldik ki böyle bir şeye ihtiyacımız var. Umarım hiçbir kimsenin böyle bir şeye ihtiyacı yoktur.

*

Uzatmak istemiyorum.

Çilingir sofrasında düşünülenlerle konuşulanların hep aynı olduğu, kıymetli dünya tatlısı çocuklarınızın acılarını görmeden torun seven yaşlı, tonton dede ya da nineler olup hep tatlı şeyler yaşamanızı, en az Amerika’ya gelen göçmenler kadar hedefinizin olduğu ve hedeflerinize mutluca erişebildiğiniz ama bugünleri ve dostlarınızı gülümseyerek hatırlayacak sağlık, mutluluk dolu bir ömür diliyorum  Balcıoğlu’na. Bakın, kendi cümleleri ile bağladım yazıyı… Onun kadar kelime ustası, espri ideh9ası olmadığım için, işin kolayına kaçtım. Kusura bakma sevgili dostum!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527