İşte herkesin beklediği, merak ettiği soru bu! Tabi beklenti içinde olanlar var, kendini bulunmaz Bursa kumaşı yerine koyanlar var, ‘ben olmazsam parti olmaz!’ diye kuru ve cıvık böbürlenme, avuntu içinde olanlar var.
Oysa bir hiç olduğunu bildiği halde kendini pahalı satmaya çalışan bir güruh var! Çapsız, özgül ağırlığı yok, karekökü sıfır o kadar çok adam var ki Başkan Gül’ün çevresini sarıp sarmalayacak, Allah o temiz yürekli insana yardım etsin! Tercih ve seçme konusunda ne kadar titiz davranacak, ne kadar özgür olacak, insan merak ediyor işte!
Bir de ‘Şu benim adamım, onu yönetime alsan iyi olur!’ diyenler, her işe, her isme müdahale edecek, adaylık meselesinde bile ona-buna burnunu sokanlar çıkacak. Kimler mesela diyeceksiniz de, kimler olduğunu benden iyi biliyorsunuz. Siyasete aklı yeten biri olsam yazarım zaten! Eyvallah mı edeceğim!
Ahbap çavuş ilişkisi sürüp gidecekse, kesilecek faturayı ben bile emekli maaşımla ödeyemem!
*
Muhammet Burak Gül’ün Baro Başkanlığından AK Parti İl Başkanlığına transferinden sonra, şimdi bütün gözler yeniden bu kuruma çevirdi, ‘yeni başkan kim olur?’ sorusuna cevap aramaya başladı avukat dostlar.
Her ne kadar Baro Başkanını arayadursun, İl Başkanı olarak atanan M. Burak Gül yönetimini belirlerken kriterlere, hassasiyet ve liyakate dikkat edecek. Daha başka nelere mesela: Buyurun!
Bir kere, güven zedelendi, yara aldı. Samimiyet dağlara kaçtı. İddia ediyorum, güven oylaması yapın, kaçıncı sırada olduğunuza siz de şaşıracak, hayret edeceksiniz. Ankete mankete gerek yok, gözüken dağın uzağı olmuyor.
Bunları yazdım diye kızmayın, öfkelenmeyin, çemkirmeyin bana, aynaya bakın, oturup ‘Yahu biz nerede hata yaptık, yapıyoruz!’ diye muhakeme ve vicdan muhasebesi yapın. Muhasebe sadece 2 kere 2’nin 4 etmesi değil. Zaten her zaman 2 kere 2 de 4 etmiyor.
*
Devam ediyorum, inatla, ısrarla; sözüm Başkan M. Burak Gül’e…
Adı akçeli işlere karışmış, işe alımlarda dahi Allah rızası alınmamış, parayı, rantı davaya tercih etmiş ucuz, evci ve evcil kimseleri liste dışı tutacak!
İhale takipçilerini listeye almayacak!
Çantacıları sağından-solundan ve teşkilattan uzak tutacak!
Her işi, her talebi, her ricayı akçeye tahvile çalışanlara kapıyı kapatacak!
Onun bunun adamını değil, kimsenin adamı olmayan, dürüst, şaibesi olmayan, meslekine, kariyerine leke getirmemiş düzgün insanlarla yola çıktığında başarılı olması kaçınılmaz.
Yok eğer altındı-gümüştü derken, yok eğer partideki gücünü ranta çevirme gayret ve telaşında olanlar varken, tutup onları listeye yazar, yönetimi hazırladım diye caka satarsa, kendi sonunu hazırlamış olur.
Benden söylemesi. Uyarıyorum!
*
Yarın seçim olsa kaç milletvekili çıkartacağınızı biliyorsunuz. O sarıldığınız dava, o bir zamanlar üzerinize nakış nakış işlenen samimiyet, o lidere kayıtsız şartsız sadakat… Şimdi yok. Bakıyorum, herkes oyunda oynaşta.
Ali Cengiz oyunlarından uzak, eli işte gözü oynaşta olmayan, Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Ağustos’taki mesajlarını doğru okuyup, doğru algılayanlar olmalı listede. Yorulanlar kenara çekilsin, dinlensin. Tertemiz yüzler, şaibesiz isimler, pisliğe bulaşmamış ve ekip ruhunu özümsemiş kimseler girsin yönetime. A takımına, Yürütme’ye…
Yoksa sizi de yürütürler, bırak A takımda olmayı, yedeğe bile giremez, soyunma odasında deli divaneye dönersiniz.
Yoksa gelen gideni aratır, başkanlığın ilk günlerindeki cicim ayları çabuk biter, mavi boncuklar dağılır, hatta kırılır, bir işe yaramayan cıncığa dönüşür.
*
Başkan Gül listeyi oluşturmada fazla gecikmemeli. Geciktikçe suyu çıkar. Tadı kaçar. Herkesin kafasındaki soru işaretlerinin sayısı artar!
Başkan Gül’ün başarısı, özgüveni, siyaseten destek görmeyen Fırat Görgel Başkanın da elini güçlendirir, mahcup etmez!
Anladınız siz!
Son sözüm; Cıncık da açıkta olursa önce mahalleyi, sonra şehri, nihayetinde ise orman yakar!