Bazı belediye başkanları görevden alınacak palavrası

24 Ekim 2017, 21:25

605 kez okundu.

Birileri çıkıyor, ‘falan belediye başkanı görevden alınacak!’ diye balon uçuruyor. Tamamen uydurma, palavra ve asparagas…

Neye dayanarak yazıyorsun, söylüyorsun, fatura kesemediği için, abone olmadığı için, reklam vermediği için mi?

Tu kaka yani, öyle mi?

Tamam, alınacaksa alınacak da, bu kadar kolay mı, ucuz mu? Derdi seni mi gerdi?

Sosyal medyada görüyorum, üzülmesine üzülüyorum da, güldüm tabi. Daha doğrusu bir belediyede iken, arkadaşlarla sohbet ederken, sosyal medya palavrasına, uçurmasına dayanılarak bu mesele gündeme geliyorsa, o gazeteciliğe de yazıklar olsun!!!!

Bilen bilmeyen, gören görmeyen de yarın şu veya bu belediyenin başkanı, Ahmet veya Mehmet görevden alındı, alınıyor sanacak.

Herkesin iddiası duyumlar üzerine kurulu. Dedikodu yaptığımız, başka işimiz gücümüz yok, birilerinin koltuğunun derdi bizi geriyor.

Bazıları isim ya da belediye toto oynuyor. Şu başkan gidecek, şu belediye çökertilecek vs..

O gün sevgili Adem Demir yazmıştı ki, çok isabetli fikirdi, madem belediye başkanları alınacaksa, belediye meclis üyeleri süs biberi gibi duracaklar mı? Hoş kimsenin gittiği, geldiği yok da, faraza dedik yani…

Hele şu lanet olası sosyal medya yok mu, her gün biri gidiyor, biri geliyor. Kime ne diyeceğini, kime inanacağını bilemiyorsun. Hele biraz da gıcıklığın, öfken, nefretin varsa birilerine, üzerinden salla gitsin! Nasıl olsa vergi yok, gümrük yok!

Tamam, Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan, son kullanma tarihi geçenleri defterden siliyor, amenna! Fetö’nün kucağına oturduysa, ByLock kullandıysa, Pensilvanya denen lanet yuvasına gidip herifin dizinin dibine çömeldiyse, eh kimse kusura bakmasın, sayın Erdoğan da gereğini yapar, yapacak.

Bursa’nın gitmesi, Ankara’nın gitti-gidiyor olması, başkalarının da sırada beklemesi beni zerre-i miktar ilgilendirmez.

Beni şehrim ilgilendirir. Bana ne bahardan yazdan, ben önüme gelen kabarcık üzümüne bakarım!!

Zamanı, sırası gelen tabi ki gidecek. Ama öyle birilerinin sallaması ile değil, asılsız ve mesnetsiz iddiası ile hiç değil, durduk yerde de kimse ‘hadi bana eyvallah, ben koltuğu bırakıp gidiyorum!” demeyeceğine göre, insanları rencide etmenin manası ne?

Hesap kesilecekse, fatura kesilecek ise, genel merkez haber gönderir, ya da sayın Cumhurbaşkanı, olmadı il başkanı girer devreye; “Tamam, buraya kadar!…” der, “Güle güle, Allah işini rast getirsin!” der, biter gider.

Mahkeme kadıya mülk mü, koltuklar herkesin tapulu malı mı, gitmenin de bir vakti, saati var, aşk bile vaktinde güzelken!!!

Kıytırık biri istedi diye, gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövmenin anlamı, manası ne yahu!