Bektaşi’nin Ramazan hikâyesi…

25 Mayıs 2020, 12:15

303 kez okundu.

11 ayın sultanı Ramazan da geride kaldı. Bayramdayız. Mübarek göz açıp kapanıncaya kadar gelip geçti. Gerçi korona yüzünden ne cumalarımızın tadını alabildik, ne iftar sofralarımızın, ne de mübarek gecelerin ve bayramların. Buruk bir ramazan geçirmiş olsak da, ramazan sonrası bayramla buluşmak, kucaklaşmak büyük mutluluk.

Rabbim bizleri daha nice ramazanlara, bayramlara eriştirsin!

Dedikten sonra geldik bir ramazan, ya da diğer adıyla Bektaşi hikâyesine.

Bektaşi Hazretleri köyün kahvesinde oturuyormuş. O gece sahura kalkılacak, yan masadakiler, “Baba Erenler! Ramazan’da sen ne yapacaksın!” diye hınzırca soru tevdi ederler. Baba erenler bir kâğıt uzatmış ve bir de kalem. Kahvedekilere dönerek, ”Bir kâğıda yazın, bana verin. Çünkü ben unutabilirim!” demiş.

Yan masadakiler, aralarında fısıldaşıp gülerek kâğıt ile kalem getirmişler. Kâğıda; ‘yarın ramazan!’ diye yazmışlar.

İlk sahur olmuş, gün başlamış. Baba erenler, uyanmış kâğıda bakmış, ’Yarın ramazan’ yazılı ya, okumuş, sonra da ‘yarına kadar Allah kerim!’ demiş içinden.

Ertesi sabah yine aynı. Kağıda bakmış, aynı yazı; yarın ramazan… Ee, o zaman yarına Allah kerim.

Böylece bir ay geçmiş. Ve bayramın ilk günü gelip çatmış. Uyanmış, pencereden dışarı bakmış, sokakta davullar, kurnalar, neşe içinde oynayan çocuklar, bayramlaşan büyükler. Başını pencereden uzatarak geçen birine sormuş, “Yahu neler oluyor, ne bu şenlik!”

“Haberin yok mu Baba Erenler.” Demişler. “Bayram, bayram geldi…”

Bektaşi Hazretleri bu cevap karşısında şaşkına dönmüş, serzenişli bir tavırla söylenmiş kendi kendine; “Hey be mübarek! Gelir gidersin de haber vermezsin!”

Hikâyedeki gibi oldu aynen. Mübarek ramazan neredeyse haber vermeden geldi geçiyor. Bayrama birkaç gün kaldı şunun şurasında!

Buruk bir ramazan geçirdik virüs yüzünden.

Ne diyelim, inşallah tez zamanda evde oturmaktan-kalmaktan bunalanlar refah bulur, yasaklı ve kısıtlamalı günler geride kalır, hayat da normale döner!