Dün, saat 09.15 suları. Gerek oldu, bazı birim amirlerini arama gereği duydum, keşke duymaz olsaydım, kimi aradıysam, 223 50 72’den kimi istediysem, telefonlar boşa çaldı.
Aradıklarım yerinde yoktu yani.
Birini aradım cepten, daha evden çıkmamış.
Başka isim verdi, arıyorum gelmemiş. Ötekini istedim, telefona bakan yok, yani vatandaş da henüz mesaiye teşrif etmemişler!
Canlarım benim, zahmet olacak ama lütfen zamanında gelir misiniz işinize!
Belki birilerine yararınız dokunur!
Dokunmazsa sizlere fatiha okunur!
*
Vali bile, vergi dairesi yetkilileri bile zamanında başlıyor mesaisine. Devlette devamlılık esastır. Kaldı ki siz Büyükşehir oldunuz, kaldı ki, bu dönemde, bu hassas zamanda daha çok vatandaşın yanında yer almanız, onun dertlerine derman olmanız gerekirken, yoksunuz!
Zaten o koltuğu hiç hak etmemiştiniz de, o koltuklara hiç layık değildiniz de, belki de adam yokluğundan olsa gerek hasbelkader amir oldunuz, birim müdürü oldunuz!
Keşke olmasaydınız!
Çünkü hak etmiyorsunuz!
Hak eden, mesaisine sadık kalır.
Bu belediye başkanını takmamaktır.
Bu işine ve sorumluluklarına karşı lakaytlıktır.
Bu kendine ve mesai arkadaşlarına karşı saygısızlıktır.
Bu devlet ciddiyetine ve otoritesine vurulmuş sivil darbedir!
*
Belediye Başkanı Mustafa Poyraz bile sizden önce geliyor, oturuyor koltuğuna. Sorumluluklarını biliyor, işin ciddiyetinde, sorumluluğunun bilincinde iken, siz padişahın püsküllü oğlu musunuz?
Siz Mustafa Poyraz’a düşman mısınız?
Siz Mustafa Poyraz’ı yıpratmak için birilerinden talimat mı aldınız, bilinçli mi yapıyorsunuz!
Kulağımıza gelmiyor zannetmeyin, vatandaşa yardımcı olmuyorsunuz, işkence çektiriyor, belediyeye işi düşeni canından bezdiriyor, illallah ettiriyorsunuz!
Sizin yaptığınız insanlığa, Müslümanlığa sığar mı?
*
Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Mustafa Poyraz size inanmış, size güvenmiş, tutmuş sizi müdür yapmış. Tabi biz bütün birim müdürlerini kast etmiyoruz. İşine zamanında giden, mesaisine dikkat eden, vatandaşa yardımcı olan dostları, müdürleri tenzih ediyoruz. Onlar ayrı…
Bizim demek istediğimizi sorumsuz sorumlu müdürlere.
Çalışanlara, mesai arkadaşlarınıza kötü örnek olduğunuzun farkında mısınız? Bu ne hava, bu ne çalım-çehre! Biraz insan olun, biraz oturduğunuz koltuğun hakkını verin, biraz vatandaşın yanında olun!
Başkan Poyraz size inandı ise, güvendi ise hata mı etti?
İllaki başınıza bir kolluk kuvveti mi dikmeli.
Memurunuz, şirket işçiniz, ya da sözleşmeli personeliniz iki dakika geç gelse, ya zabıt tutarsınız, ya da ispiyonlayıp yukarı bildirirsiniz de, kendi kıçınızdaki pisliği görmeyip, çalışanların gözündeki çapağa takılırsınız!
*
Ayıp ayıp!
İnsan utanır biraz! Utanmanız varsa tabi…