Ancak bir gün kendilerinin de yaşlanacağını düşünmeyen, hesap etmeyen arkadaşlarım, dünyaya direk kalacaklarını sanıyorlar.
Bu hafta yaşlılar haftasıymış. 18 – 24 Mart tarihlerinde sağ olsun bizi hatırlayan dostlarımız oluyor tabi. Yüzümüze karşı demeseler de, içlerinden kim bilir neler geçiriyorlardır.
İşin ilginç yanı, 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü, 18 – 24 Mart tarihleri arası da haftası. İlgililer yaşlı nüfusun sorunlarına dikkat çekiliyor. Yaşlılık döneminin kişinin hayatında önemli bir evre olduğunu belirterek ‘Yaşlılık, sadece güçlük ve zorlukların olduğu bir dönem değildir. En az gençlik kadar kıymeti bilinmesi gereken bir hayat kesitidir.’ diyor.
Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen Yaşlılar Haftasında, dünyanın her ülkesinde yaşlı nüfusun sorunlarına dikkat çekilerek çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nevzat Tarhan, yaşlılık döneminin tıpkı gençlik gibi kıymetinin bilinmesi gereken bir kesit olduğunu belirtiyor.
*
Yaşlılık psikolojisi yerine yaşlanma psikolojisi ifadesi kullanılmalıdır. Çünkü insan doğar doğmaz yaşlanmakta, beyin hücreleri daha o dakikadan itibaren eskimeye başlamaktadır. İyi bir yaşlılığın temelleri de hayatın ilk yıllarında atılır. Yaşlanma, eskime, canlı-cansız bütün varlıkların kaderidir. Yaşlanan insanın saçları beyazlar, cildi kırışır ve beli bükülürken, psikolojik yapısında da değişiklikler olur.
*
Bu haftayı, bizleri hatırlayan Onikişubat İlçe Belediye başkanı sayın Hanefi Mahçiçek’e ayrıca teşekkür ediyorum.
Unutmayın, unutturmayın, diyerek…
Yaşlılık ve yalnızlık korkusu, psikolojisi herkeste var. Allah sağlık ve uzun ömürlere versin herkese. Elden ayaktan düşürmeden toprak alsın canımızı…