Hakkınızı helal edin!
Ve pazartesi günü, Ankara Atatürk Kültür Merkezindeki Kahramanmaraş Tanıtım Günlerine ilişkin yazımızı okursunuz.
Şimdilik hoşça kalın!
*
Şu sıralar herkese kafa tutan, Kürdistan’a yeşil ışık yakıp, Irdak’ta ikinci bir İsrail kurma hevesinde olan, PKK’ya tırlar dolusu silah yardımında bulunan zeka katsayısından kuşku duyduğum fırıldak akıllı Amerika Başkanı Trump, Beyaz Sarayı boyatmak istemiş. Tabi bunun için çeşitli yerlerden, değişik firmalardan teklif alması gerekiyor. Kendini kanıtlamış 4 ülkeden almış da…
Çinli boyacı; “3 milyona boyarım” demiş.
Fransız boyacı; “5 milyondan aşağısı kurtarmaz” demiş.
Alman boyacı rakamı biraz yukarı fırlatmış ve; “7 milyona bu işi yaparım” demiş.
Teklif verenler içinde bizim Kayserili de var. Hani şu anasını boyayıp babasına satan adamların memleketinden. O da; “On milyona yaparım, o da senin hatırın için” demiş.
Tabi teklifler, rakamlar çok farklı. Trump şaşırmış. Önce ilk teklifi veren Çinli’ye; “Anlat bakalım, neden 3 milyon teklif ettin?”
Çinli; “Bunun 1 milyonu boyaya gidecek, 1 milyonu da işçilik, kalan 1 milyon da bana, o da benim kazancım olacak!”
Trump Fransız boyacıya sormuş; ”Söyle bakalım, 5 milyon teklif vermişsin, neden?”
Fransız; “2 milyon boyaya gider, çünkü benim boya kaliteli, sarayda uzun süre kalacak cinsten. 2 milyonu da işçiliğe gider, kalanı da bana” cevabını vermiş.
Bu kez Alman’a dönmüş Trump; ondan da benzer cevabı almış.
Sıra gelmiş bizim Kayserili’ye… Rakam uçuk. Trump’un dikkatini çekmiş rakamın büyük oluşu. Sormuş; “Sen söyle bakalım, en büyük fiyatı veren sensin. Neden 10 milyon?”
Uyanık Kayserili cevabını hazırlamış zaten; “4 milyonunu sana veririm, 3 milyonu bana kalır, 3 milyona da boyayı Çinli’ye yaptırırım”
Bu pazarlık Trump’un hoşuna gitmiş, “Haklısın, iş senin” demiş.