banner1524
 24 Haziran seçimleri de geride kaldı ama vatandaşın daire müdürlerinden çektikleri, şikâyetleri, sıkıntıları hiç dinmedi, bitmedi.

Vatandaş çarşıyı-pazarı gezen milletvekillerine, belediye başkanlarına daire müdürlerinden olan şikâyetleri aktardı. Ama kimse tınlamadı, ipine bile takmadı.

O daire müdürlerinin kim, kimler olduğunu artık bilmeyen kalmadı ki, sağır sultan bile duydu. Bürokratlar siyasete bulaşmasın, sadece işini yapsınlar diyoruz ama artık ok yaydan çıktı, siyasete bulaşmayan kimse kalmadı.

Lakin daire müdürleri REİS’e ayak uyduramadılar.

Duruşlarıyla, sıfırın altındaki hizmetleriyle şehre zarar verdiler. Sadece görüntüleri vardı ama içleri boştu. Giydikleri bile üzerlerine yakışmıyordu.

*

Vatandaşın yarasına merhem olmazlar.

Vatandaşı dinlemezler, adam yerine koymazlar.

Vatandaşı başından savmak, def etmek için kırk bahane bulup, sekreterine havale eden, bırakın kendine, kapıcısına dahi söz geçiremeyen daire müdürleri varken bu şehirde, bu şehirden bir halt olmaz!

Ama siyasileri gördüler mi, yalakalığın, cıvıklığın, samimiyetsizliğin bini bir paraydı. Koltuk uğruna, makam uğruna takla atmadık günleri kalmayan bu çapsız, karekökü sıfır, özgül ağırlığı olmayan daire müdürlerinden, bölge müdürlerinden ve genel müdürlerden kurtulmanın vakti geldi de, geçiyor da…

*

Yukarıda okuduğunuz satırları daha önceki köşe (çok değil, geçen hafta) yazımda dile getirmiştim. Şimdi bazı gelişmeler sebebiyle yeniden tekrarlamak zorunda kaldım.

Çünkü bazı kurumlarda haksızlıklar, adaletsizlikler, dandik tutanaklarla ve sudan sebeplerle garibanları işten atmakla övünen ve kendine haklılık payı ayıran bazı daire ve bölge müdürleri, yeniden gündeme gelmeyi ister ve beklercesine, hukuksuzluğa, adaletsizliğe devam ediyorlar.

İnsanların ekmeğiyle oynamayı bazıları marifet sanıyor. Ne vicdanları var, ne Allah korkuları. Ama sorarsan mahallenin namus bekçisi onlar, dürüstlük onlara mahsus, namaz, oruç ve eşlerinin başı türban, bunlar güç kaynağı gibi duruyor üstlerinde.

Ama niyetleri bozuk bazılarının, dini de kullanarak, istismar ederek garibanların geleceğini karartıyorlar.

*

O bazı kendini bilmez daire müdürleri ki, bırakın kendisine çay getiren hizmetliyi, eşlerine bile söz geçiremezler. Zaten bazı daire müdürlerini, bölge müdürlerini ve kurumu da eşleri yönetir. Kendilerinin adı bölge müdürüdür, şube müdürüdür, il müdürüdür her neyse, ama kurumda sözü geçen eşleridir. Eşlerde havanın bini bir para…

Kurumu onlar yönetir. Ama sorarsan eşlerinin işlerine karışmazlar, hak hukuk bilirler, gözetirler, falan…

Genel müdürler, şube ve il müdürleri, bölge müdürleri kukladır, göstermeliktir, numuneliktir.

Çalışanlar bile yaka silkerler, yemekli toplantılarda midesini ve göbeğini büyütmek için çaba harcarlar, protokollerde gözükmekten keyif alırlar, egolarını şişirir tatmin ederler, sonra da ‘Ben falan yerin bölge müdürüyüm, feşmekan kurumun  genel müdürüyüm, falan dairenin il müdürüyüm!’ diye hava atarlar.

Bir hiç olduklarını bile bile…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527