banner1524

İnsanoğlu yaşamındaki anlık gelişmeler, ya derinden üzüyor, kahrediyor, ya da sevince boğuyor. Bazen de öyle anlar oluyor ki, hüzün ve sevinç aynı anda yaşanıyor, insan hayatına giriyor. Birilerini, bir yerleri alt üst ederken, yıkarken, diğer tarafı da mutluluktan adeta uçuruyor.

Dün Pazardı…

Ticarete lisesi mezunlarının pilav günü var. Biliyorsunuz, bu eğitim yuvamız, ilk mezunlarını 50 yıl önce vermişti. Ancak her ne hikmetse, bir Allah’ın kulu çıkıp da bu okul mezunlarını bir araya getirmek gibi hayra sebebiyet vermemişti.

Bunu hatırlayan, hayata geçiren ise Ahmet Karacan adındaki bir mali müşaviri arkadaşımız oldu.

 

Geçtiğimiz hafta başında birlikte olduğumuzda, projesinden söz ettiğinde, sizi temin ederim duygulandım.

Çünkü bu okulun mezunlarından biri de bendim. 1968-1969 yılında zar zor mezun olduğumda, herhalde babam bir kurban kesmiştir.

Neyse…

Okul çok eski biliyorsunuz. Şimdi 7 güzel adam dizisi çekiliyor okulda. Tarihi bir okul. Zamanında Amerikan Koleji idi. Hatta ve hatta bizim dönemimizde, İngilizce öğretmenleri yoktu da,  Amerikalı barış gönüllüsü askerler İngilizce dersimize girerlerdi. Aslında bunlar da öğretmenden çok misyoner imiş de, biz bilemedik.

Mezunları hatırlayan, etkinlikle bizleri bir araya getiren herkese, başta Ahmet Karacan’a ve bu etkinliğe sponsor olan DoCotton firmasına, onun sevgili Yönetim Kurulu Başkanı Dr.Mehmet Doğan’a teşekkür ediyorum.

 

Ve bir acı haber, bir vefat, bir cenaze… Şu var, gelen gidiyor, konan göçüyor. Bu dünya kimseye baki değil. Mahkemenin kadıya mülk olmadığı gibi, insanoğlu doğuyor, büyüyor ve vakti zamanı gelince ecel köprüsünden geçerek ahirete intikal ediyor.

Ahirete intikal edenlerden, Pazar günü toprağa verilenlerden biri de Mustafa Sabancı idi. Kentin tanınmış eşraflarındandı. Benim de hısımım gelirler.

 

Mehmet Sabancı, bu kente mal olmuş bir asil ailenin evladı. Siyasetini de, iş yaşamını da adam gibi sürdürdü bu yaşına kadar.

Hayırseverliğine zaten diyecek yok.

30 Mart mahalli seçimlerinde Onikişubat Belediye Başkan adayı olarak çalıştı, gece demedi, gündüz demedi, hep sahada oldu, ancak adaylık günü geldiğinde, kısmetinde yokmuş ki, olmadı.

İşte bu güzel insan, bu değerli dost, dün babasını, adına cami yaptırdığı muhterem insanı, Mustafa Sabancı’yı son yolculuğuna uğurladı.

Mezarlığa kadar gittim, resimledim. Gözyaşlarını zor tutuyordu Sabancı. Dikkat ettim, tüm Kahramanmaraş oradaydı. Faruk Bilgili Ankara’dan gelmiş, Mesut Topaloğlu acıları paylaşmak adına koşup gelmişti.

Demek ki sevilmenin bir başka tarifi yoktu.

Kolay değildi, 89 yaşında, hayatının her karesinde imzası olan babasını kaybetmişti. Her acı zordu, üzüntü veriyordu.

Ama hayat da devam ediyordu…

Sabancı ailesine sabır ve başsağlığı diliyorum. Merhum Mustafa Sabancı’ya Allah’tan rahmet…

Nur içinde yatsın!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527