Bırakın başkanlığı, bırakın koltuğu, insan evladı olmanın, hizmetin ve insan odaklı çalışmanın ruhunu yüreğinde, kurumunda hisseden insanların başarılı olmama lüksü yok!
Kim olursa olsun, ister siyasetçi, ister bürokrat, ister gazeteci, en çok ziyaret edilen Belediye Başkanı Osman Okumuş.
Bu kesin bir gerçek ve altı kalın çizgilerle çizilmesi gereken essahtan gerçek!
Birçok başkan inzivaya çekilir gibi kenara çekilince, yapacak başka işleri de kalmadığından belik de, ancak Osman Okumuş’tan başka çalışan, hizmet üreten, proje üreten, özkaynak üreten yerel yönetici yok.
O bakımdan milletvekilleri de en çok O’nun kapısını çalıyorlar, ‘Biz geldik, ne var ne yok!’ diyerek bir muhabbet, bir muhabbet. Seçim zamanı arkasında durdular mı, destek verdiler mi, geçiyorum bunu bir kalemde… Yoksa maraza çıkacak!
*
Kısa bir müddet covid 19’a yakalanmıştı, şimdi maşallah iyi, sağlığına kavuştu.
Ailecek geçmiş olsun dileklerimle…
O’nun hep hakkını teslim ettik. Bırakın gazeteci olarak, bir ağabeyi, bir büyüğü olarak hizmetleriyle, beşeri ilişkileri ile insanlara dokunması ile O’na her zaman on üzerinden on puan verdik.
Helali hoş olsun!
Yaptıkları meydanda iken, yapacaklarını teminat gösteren Başkan Okumuş, herkes kenara çekilmiş iken, o hep işinin başında oldu.
İmzalar attı, eserler ortaya koydu.
İmza demişken…
Suya imza atılır mı, suyun üzerinde sörf yapılır ama imza atana rastlamadım. Atılırmış. Boş işlerle uğraşmıyor ki adam. Suya imza da atıyor, suyun üzerinde sörf de yapıyor, suya dair şiirler yazıyor, sudan bahanelere sığınmadan, kimsenin aklına gelmeyen SUPARK’ı hayata geçirmek için, kendi becerisini, yeteneğini ve mesleğini de hizmeti harç ederek, ilçe halkının sosyal yaşam standardını yakalamak adına yeni projelere kulaç atıyor.
Geçmişte, Beyoğlu’nda neler yaptığını, bu ikinci dönemi dahil, Türkoğlu ilçesini abad ettiğini uzun uzadıya anlatacak değilim. Anlatsam kabak tadı verir, ‘Biz bunu daha önce okumuş, bu filmi daha önce görmüştük!’ diyeceğinizi bildiğim için, bürokrasinin, siyasilerin, sivil toplum kuruluşlarının ve en önemlisi basın camiasının ilgi odağı haline gelen, sempatik tavırları, insani yaklaşımları yanında, teknik ve sosyal belediyecilikte gösterdiği başarı, onu her geçen gün zirveye taşıyor.
*
Şunu anlatmak istiyorum, artık Türkoğlu ilçesi bir gömlek büyük geliyor başkan Okumuş’a.
Hani, her zaman diyorum ya, Okumuş adamın hali başka!
Bir kere gülmeyi, gülümsemeyi biliyor ve gülmek ona yakışıyor. Gülümseyen insandan zarar gelmez! Hele candan sevince, içten gülümseyince… O’nu ne zaman gülümseyen yüzüyle görsem, hemşehrimiz, sanatçı Soner Sarıkabadayı’nın ‘insan sevince’ şarkısı aklıma geliveriyor.
Sırıtsa belli olacak, içten gülüyor, samimi gülümsüyor, insanı sarıp sarmalayan dostluğu sayesinde halkasını genişletip, enerjisi ile dur durak bilmeyen çalışma temposu ile ilçesini abad eden, yaşanılır kent haline getiren, Kahramanmaraş’ın üçüncü metropol ilçesi iddiasını her geçen gün güçlendiren bir insan olarak, dün yanında olmayanların bugün yanına koşmak, başarılarını övmek, çalışmalarına refaket etmek için yarış içinde olduklarını görünce, “Vay be! Ulan siyaset, sen nelere kadirsin!” demek geçiyor içimden.
*
Yine diyorum, Okumuş adamın hali başka! Belki bazıları ‘Biz de okumuş insanız, ne var bunda!’ diyecektir ama, biz bu toplumda çok okumuş cahil gördük! Diplomalısından hem de… Çevrenize bakın yeter!
Çünkü O, bu şehrin, AK Partinin, ilçesinin hafızası…
Kıskananlar çatlasın!