banner1524
  

Yapmayın, etmeyin! Kıskanmayın, çalışın sizin de olsun. İstemeyenin de iki gözü kör olsun da dünya nimetlerini göremesin!

Beddua etmeyi hayatta sevmem. Lakin insanlar neden kıskanırlar, neden birilerinin yediği ekmeğin hamuruna, mayasına dil uzatırlar, neden küçümser ifadeler kullanırlar, neden hiçe saymaya meylederler, neden ötekileştirip başkaları nezdinde bizi küçük düşürmeye çalışırlar, neden kendi tavukları kümesin dışındayken bizim tavuklara kışt derler, anlamış değilim.

Birbirimizi aşağılamakla, birbirimize madik atmakla, birbirimizi bir yerlere şikâyet etmekle, birbirimize kem gözlerle bakmakla bir yere varamayız. Kenetlenmemiz lazım. Bir olmamız lazım.

Bakın biz bazı arkadaşlarla bir araya geldik, gurup olduk. Bir olalım, iri olalım düşüncesinden hareketle, bir gurup oluşturduk. Kimseye öte git demedik, kimsenin ekmeğine göz dikmedik, kimsenin suyuna tirit bandırmadık, kimsenin mahallesinin bekçisi olmak gibi bir haddini bilmezliğe soyunmadık.

*

Rabbim herkesin rızkını tayin ediyor bu ülkede, bu şehirde. Kimse kimsenin rızkını yiyemez, hakkından fazlasını alamaz. Tayin edici öyle güzel dizayn etmiş, öyle mükemmel ayarlamış ki, kalkıp senin ayar vermene gerek yok be azizim.

Bakıyorum, iki de bir 'onbeş günlükler' sözcükleri düşmüyor köşenden. Eksik olmuyor. Neresi battıysa onbeş günlüklerin.

Sana abi tavsiyesi, bizim üzerimizden gazetecilik yapmaya heveslenme! Boş ver, kendi işine bak, kendi ekmeğinin peşine düş. Benim peşime düşmekle eline bir şey geçmez! Bırak, vazgeç!

Bak, bu pasta büyük, hepimize yeter. Karnımız doymasa da, acımızdan öldürmez bizi. Bu âlemde sana da yer var, bize de… Abi, arkadaş, abla, bacı, kardeş gibi geçinip gidelim bu âlemde.

*

Kendin ol, yazılarında ikide bir 'onbeş günlükler' diyerek bizi aşağılamaya çalışma, bir yerlere mesaj verme gayreti içinde olma, bizi birilerine anlatmaya yeltenme! Bu şehir kimin ne olduğunu, kimin kaç gratlık gazeteci olduğunu herkesten iyi biliyor.

Bizi zaten kırk kişiyiz şeker kardeşim, birbirimizi biliriz. Senin anlatmaya, incecikten eleştiri göndermede gerek yok.

Sana abi tavsiyesi, bizim üzerimizden gazetecilik yapmak, bir yerlere mesaj göndermek, bizi bir yerlere hedef göstermek, seni temin ederim sana birşey kazandırmaz.

Çünkü bugüne kadar, bu ülkede, bu adı büyük aklı ve yaşam tarzı küçük şehirde yel kayadan bir şey götürmedi. Bu saatten sonra da bırak kayadan bir şeyi, toz zerreciği dahi kaldıramazsın!

*

Sizleri seviyoruz. Dilerim, dileriz başarılı olursunuz, dileriz bu alemde kendini kanıtlarsın, dileriz uzun seneler yaparsınız bu işi. Eh, artık bizden geçiyor yavaş yavaş. Sıra ve nöbete sizlerde.

Bizim Orhan Karaçalı'nın bir sözü var ki sık kullanır, ben de tekrarlamış olayım, belki faydası olur.

'Hadi işine bak canım, hadi!!!'

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527