Herkes bizim için ölmüyor, herkes bize dost değil, herkes bize aferin çekmiyor, herkes bize sıcak bakmıyor ve herkes bizi okumuyor.
Her meslekte olduğu gibi, bizim meslek de meşakkatli, tehlikeli, zor.
Yazdıklarınız insanları rahatsız edebiliyor, fincancı katırlarını ürkütebiliyor, canını sıkabiliyor, yerle yeksan edebiliyor.
Ne yapalım, toplum bize de böyle bir misyon yüklemiş.
Kaderimizde varmış, çekiyoruz.
*
Mesel bu ya, köpeğe sormuşlar; “Niçin havlayıp duruyorsun!”
Dile gelip cevap vermiş köpek; “Cesaretimden, yürekli oluşumdan!”
“Tamam da, havlarken niye kıçın gelip gidiyor!”
Köpeğin cevabı ilginç olmuş:
“Korkumdan…”
Zaman zaman bize de havlayıp duranlar çıkıyor. Kuyruklarını ve kıçını sağa sola sallayarak.
Ürürler yani. O da görevini yapıyor belki. Toplumun ve Yaradan’ın ona verdiği misyon bu.
Havlarken, ürürken kimi dişini gösterir, kimi sadece hırlamakla yetinir, kimisi de ‘hev hev!’ der cılız sesle, belki varlığını hissettirmek, belki de korkularını yenmek için…
*
Ben, evet ben köpekten değil, köpeklikten korkarım. Köpek uysal, sadık hayvandır aslında. Taş atmaz, değnekle vurmaya kalkışmazsanız zarar vermez size. Isırmaz da…
Yaşadıklarımdan, gördüklerimden ve duyduklarımdan biliyorum ki buna deneyimlerimi-gözlemlerimi de ekleyebilirsiniz, havlayıp hırlayarak zart zurtla, zorbalıkla, dayak ve işkenceyle başkalarını korkutmak isteyen ve korkutanlar, kendileri daha çok korkmakta ve korkularından kıçları gidip gelmekte.
*
Hepimizin de korkuları var. Kimi yüksekten korkar, kimi gök gürültüsünden, kimi mezarlık yanında geçmeden, kimisi uçağa binmekten, kimisi çok para taşımaktan, bazıları da “Höt!” denilince korkusundan altına kaçırır.
Bir tek şeyden korkacaksam eğer, bu korkunun kendisi olmalı.
Dün gece bir dizi izledim, baş oyuncunun ağzından çıkan bir cümle dikkatimi çekti. Dedim tam da yazacağım konuya denk geldi, aldım. Şu:
Korkakların en büyük silahı başkalarını korkutmaktır…
En çok da kork Allah’tan korkmayandan!
Bir insanın içinde, yüreğinde, ruhunda Allah korkusu yoksa, uzak duracaksın!
İsterse on kez Hac’ca, 50 kez umre’ye gitsin, fark etmez.
*
Başkalarını korkutmaya çalışan ve korkutanlar, kendileri daha çok korkarlar ve korktukça, korkularını yenmek için daha çok korkutmaya çalışırlar. Bu ifade, dün gece izlediğim dizideki baş oyuncunun sözlerini teyit eder gibiydi.
Gerçekten yürekli olanlar, nüfus cüzdanında erkek yazanlar, delikanlılığın kitabını yazdığını iddia edenler, ne başkalarını korkutmaya çalışırlar, ne de kendileri korkarlar.
Daha önce de yazdığımı sanıyorum; ”hayatta en çok kadından ve yılandan korkarım!”
Zira, ikisinin de ne zaman sokacağı belli olmaz!