banner1524
  

Evet, kimsenin, hele hele bu şehri yönettiğini zannedenlerin, ki bunların başında belediyeler gelir, onların senin-benim aklıma ihtiyaçları yok, olmadı da zaten bugüne kadar.

Onlar senden, benden ve bizden daha akıllılar, daha zekiler, daha mükemmeli düşünürler. Ee, bu şehir bizim de derdimiz, bizim de sevdamız. Bu şehri sevmek kimsenin tekelinde değilken, sevgili dostum Mustafa Önyurt, ‘kentler fark edilmek ister!’ derken haklı bir tespiti paylaşıyordu bizimle.

*

Ünlü düşünür Sokrates; “Sorgulanmayan hayat yaşanmaya değmez’i seneler önce dile getirmiş.  

İçinde yaşadığımız kentin sosyolojik yapısını ve yaşadığı hayatı kaç kişi oturup sorgulamıştır acaba kendi kendine! Ben nerde yaşıyorum, yaşadığım kenti kimler idare ediyor ve ben bu hayatın neresindeyim gibi?

Tamam, kabul ediyorum da, sorguladığın zaman, sorduğunda, herkes her sorunun altında art niyet arıyor. Öküz altında buzağı var mı yok mu, ona bakıyorlar.

Ee, memleket te öküz de çok haliyle, buzağı da. Kimi kime şikayet edeceksin!

Yine ünlü düşünür Gall Sheehy’in dediği gibi, değişmezsek gelişemeyiz, gelişemiyorsak aslında yaşamıyoruz demektir.

Çoğumuz bunun farkında bile değiliz, çünkü düşünmek analiz etmek pek işimize gelmez. Önümüze ne konulmuşsa veya gözümüzle bakarız olaylara sorgulamaya üşeniriz, öyle de yaşar gideriz.

*

Gelişmek, dönüşmek, değişmek hem şehirlerin, hem de bireylerini yararına. İnsan kendini geliştirmeli, icraatı ile aklı ile fikirleri ile… Yoksa odun ambarındakilerden farkı kalmaz kişinin.

Aklımızla değil, gözümüzle hareket ediyoruz. Aklımız da bilmem neyimizin ucunda… Bu şehir için düşüncelerimizi paylaşmıyoruz, yazmıyoruz, konuşmuyoruz. İki kişi bir araya gelse, ya akşamki televizyon dizilerinden, ya yeni çıkan cep telefonlarından ya da otomobil veya konuttan bahsederken, şehir çok da umurumuzda değil modunda gün geçiriyoruz.

Hovardalık maceraları günlük sohbetin aslında en çok zaman ayrılan parçası da, onu es geçiyorum. Yoksa maraza çıkacak!

*

Gözümüzle düşünüyoruz da, trafikte bile ilerlerken sağ şerit bomboş öndekini takip eder bekleriz. Yaşar gideriz dedim de; Bir yerlerde de hep konuşuruz şikâyet ederiz ama doğru karar noktasını da bir türlü tutturamayız.

Çünkü kimsenin bizim aklımıza ihtiyacı yok. Hele hele bu şehri yönetenlerin hiç… Onlar bizden daha akıllı, onlar bizden her şeyin daha iyisini düşünür, onlar bizden daha farklılar!!

Bir problemi adresine ulaşıp dile getirmeye üşeniriz. Ne kendimizin farkındayız, nede yaşadığımız kentin! J.Rahsen‘in dediği gibi ”İnsan kendinin farkında olmadıkça bir hiçtir”

Lakin kendinde olduğunu söyleyenler bunu unuttular, unuttukları için de çekip gitmek mecburiyetinde kalacaklar. Kırmayacaksın, küstürmeyeceksin, dökmeyeceksin, öteleştirmeyeceksin, sen sensen, ben de benim demeyeceksin, dağları ben yarattım diye böbürlenmeyeceksin.

Kendimizin farkındayız da, başkaları bu farkı görmek istemiyor ki. ‘Herkesin aklı kendine!’ deyip çıkıyorlar işin içinden.

Neyse… Sayın Hayrettin Güngör yarın geliyor. Cuma günü… Bizlerle de birlikte olacak. Sonra canlı yayına çıkacak Aksu Tv.de.

Hakkında hayırlısı. Destek vermemiz lazım, o kadar. Çünkü fark edilmeye geliyor.  

*

Hz. Mevlana söylemiş söyleneceği; ”Her gün bir yerden göçmek ne iyi! Her gün bir yere konmak ne güzel! Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş! Dünle beraber gitti cancağızım, Ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım!”

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527