banner1524

Bir insanın makamı, mevkii, parası-serveti ne olursa olsun, önce itibar. En büyük zenginlik, en büyük sermaye o. Ki insanların, büyüklerin, yani babaların çocuklarına bırakabilecekleri en büyük miras da budur.

İtibar, dürüstlük, temiz ahlak.

Bunlardan yoksunsa kişi, isterse dünya kendisinin olsun, boş…

Ne diyordu sayın Cumhurbaşkanı. “İtibardan tasarruf olmaz!” Sonuna kadar haklı.

Ne der büyüklerimiz, “Paranı kaybet, servetini kaybet ama itibarını kaybetme!”

Beş numara on yıldız laf. İtibarın kadar adamsın. İtibarın kadar lidersin. İtibarın kadar varsın toplumda. Paran, servetin çoksa eşin, çocukların, torunların sevinsin.

Meseleyi nereye getireceğime gelince. Anlatayım…

*

Seneler önce, bir okul yetkilisi, eğitim-öğretim yılı sonu etkinlikleri kutlama kapsamında, öğrencilerin tek tip kıyafetlerini almak üzere, Belediye Çarşısındaki bir mağazaya girer. Yanında okuldan birkaç kişi daha. Bir okuldan geldiğini, öğrenciler için kıyafet alacaklarını belirtip, anlaşma yapacaklarını söyleyince, esnaf mağaza sahibi tabi ki sevinir. ‘Hay, hay!’ der.

“Öğrenciler bizim canımız ciğerimiz, yarınlarımız, geleceklerimiz…” yağlama-yıkama ve edebiyatından sonra, gerekli indirimi bile yapacağını söyler sevinç içinde.

Liste verilir, siparişler alınır, pazarlık yapılır. Buraya kadar her şey tamam, her şey normal.

Ancak ne okul müdiresi, ne de esnaf mağaza sahibi, hangi okul diye sormaz. Söylemezler.

İş bittikten sonra mağaza sahibinin aklına düşer, “Pardon, hangi okuldu…” diye.

Müdire hanım okulun adını söyleyince, mağaza sahibinin yüzündeki ifade değişir, ortaya koyduğu tüm malları toplar, sinirli bir şekilde, “Kusura bakmayın, ben o okula mal vermem, güle güle!” deyip resmen kovar mağazasından.

*

Şimdi…

Ne mağazayı sorun, ne adresini. Bu okulun hangisi olduğunu bilene, emekli maaşımdan bir ölmüş tavuk dürümü ikramım olacak.

Vallahi de billahi de…

Söz…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527