Büyükşehir olmanın bedeli

27 Haziran 2012, 12:37

712 kez okundu.

Her olayın, herkesin bir bedeli varken, Büyükşehir statüsüne kavuşacak olan şehrimizin de bazı bedeller ödemesi kadar, avantajlarını da sıralamak gerek.

Bir kere şu soruyu soralım, Kahramanmaraş Büyükşehir olmaya hazır mı?

Bana sorarsanız, değil.

Nüfusa bir şey diyemem de, altyapı olarak, anlaşış ve düşünce olarak hazır olduğumuzu söyleyemem. Bir kere, birileri çıkıp da büyükşehiri anlatmadı, anlatamadı.

İnsanlar bu konuda bilgisiz, cahil.

Anlatması gerekenler ne kadar bu konuya vakıf derseniz, onun cevabını veremem.

Kent bölünecek, idari yapı ayrışacak, kent merkezinde kurulacak iki ilçeye yeni başkan, kaymakamlar atanacak, “caddenin öte yanı” ayrışımı insanların günlük yaşamına girecek, vergiler artacak, ancak belediyenin mali kaynaklarında artış sağlanırken, yaşam biraz daha pahalı hale gelecek.

Yani, Büyükşehirli olmanın bedeli göğüslenecek.

Ha, Büyükşehir belediye başkanı kim olmalı? derseniz, şimdilik bunun cevabını vermek erken.

Belediye kendisini büyükşehire göre hazırlar, dizayn ederken, konuştuğumuz onlarca insan nüfusun Büyükşehir için kriter olmasını biryana bırakarak, zihniyet olarak güdük kaldığımızı söylediklerinden, o cihetle diyorum ki, Kahramanmaraş büyükşehir olmaya hazır değil.

On yıl sonra, belki…

Bakın, Gaziantep valiliği, emniyeti Maraş’tan giden hergün onlarca dolmuşun şehir içine girmesine izin veriyor, ses çıkartmıyor, aman şehre sıcak para girsin düşüncesiyle hareket ediyor, biz de köyden gelenleri şehre sokmamak için acayip derecede çaba harcıyoruz.

Daha önce de söyledik, bırakın şu Avrupa Birliği ayaklarını. Ağzınızla kuş tutsanız, adamların önünde cambazlığa soyunup on takla atsanız, almayacaklar işte.

Kapıda bekletiyorlar, çerez verip, oyalanın diyorlar.

Nüfusun büyümesi değil, kellenin büyümesi eftal.

Ona da siz hazır ya da müsait değilsiniz, e ben ne yapayım sizi bilmem ki…