banner1524

Hassas bir konu bugünkü konumuz.

Birkaç gün önce, e.mailime ilginç bir yazı gönderildi. Önce ilgilenmedim, sonra çadırkent falan denilince, ilgimi çekti, bakayım istedim. Gönderen, bir Gaziantep Milletvekili. Hangi partiden olduğunu araştırmama gerek kalmadan, az çok tahmin edebildim.

Malum,  çadırkent, yaklaşık 4,5 yıl önce, AB’nin de desteği ile sanayi sitesi ile Doğukent arasındaki alana, (ki bu arsa, Sanayi Sitesi Kooperatifine ait) Suriye’deki iç savaştan kaçan ve canını zor kurtaran mülteciler yerleştirildi.

4-4,5 yıl geçti aradan. Sonra kooperatif yetkilileri valiliğe gittiler, Ankara’ya taleplerini duyurdular ki, ‘Çadırkent’in olduğu arazi bizim, işyerleri kurulacak, boşaltıla…)

Tabi arayışlar, görüşmeler sürdü, vakit geçti, mevcut yerlerinden taşınacaklar, yer aranıyor arandı, bulundu derken, e.mailimize gelen haberden de anladığımız kadarıyla, (ki ne kadar doğru bilemem) iddia edildiği üzere Gaziantep yolu üzerindeki bir aşiret köyümüz, (köy kalmadı, mahalle diyelim en iyisi) civarına çadırkentin kurulacağı iddiası ile, yukarıda adını verdiğim milletvekili, tuttu başbakan sayın Ahmet Davutoğlu’nun cevaplaması istemi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bir önerge verdi.

*

Milletvekili önergesinin bir yerinde; “Bilindiği gibi bölgenin demografik yapısının çoğunluğu Kürt Alevilerden oluşmaktadır. Terör örgütü IŞİD'in Alevilere dönük yaklaşımı katliam ve tehditlerle ortadayken, kamplarda IŞİD'in faaliyet yürüttüğü ve örgütlenme çalışması yaptığı iddiaları göz önünde bulundurulduğunda,  Alevilerin yaşadığı bir bölgede çadır kent kurulması iddiaları doğruysa ciddi bir tehdidin olacağı ihtimalinin de doğmasına neden olacaktırdemiş ve kaygılarını dile getirmiş.

Daha ileri gitmiş de, buraya koymuyorum.

Kamuoyunu germenin manası yok diyerek.

*

Bu toprakların her karışı bizim. Nasıl ki Suriye’den gelenlere devletimiz, hükümetimizi kucak açmış ise, vekilin dediği yerlerde yaşayan Alevi dostlarımız da bizim insanlarımız, gerçeklerimiz. Sonra bu işi etnik kökenle bağdaştırmak ne kadar doğru bilemem de, bizi Alevi dostlarımızla karşı karşıya getirmek yanlış. Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz, huzuru ve barışı en çok istediğimiz şu günlerde, bu tür önergeler, toplumu germe girişimleri, topluma zarar vermekten öteye geçmez!

Kaygıya, endişeye gerek yok sayın vekil. Devlet güçlüdür, her türlü zorluğa karşı koyacak güçtedir. Devleti v emilleti karşı karşıya getirme çabalarınızı etik ve doğru bulmuyorum.

*

Biz,  bu topraklarda yaşayan Alevisi Sünnisi et ve tırnak gibiyiz. Kardeşiz, dostuz. Kız alıp kız verdik, ortaklığımız var, ticaretimiz var, komşuluğumuz var… Hal böyle iken, Çadırkenti bahane edip bunu siyasi malzeme yapmanın manası da yok, mantığı da…

Ve…

Belki sayın valimin bu meselede bir açıklaması olabilir.

Siyasilerin de…

Bekliyorum…

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527