Çalmış ama çok da çalışmış!

08 Şubat 2021, 10:23

192 kez okundu.

Kentin en yetkili ismi cezaevinde, koğuşları gezer, teftiş ederken, mahkûmlara sorduklarında, ‘suçun neydi?’ denildiğinde hep anı cevabı alırmış.

“Masumum…”

Tüm koğuştakilerden aynı cevabı alan şehrin en yetkili kimsesi, teftişi bitirmiş üzereyken, kala kala bir kişi kalmış köşede. Onun da ‘ben masumum!’ diyeceğini düşünmüş olmalı ki, sormaktan vazgeçmiş.

Kendisine soru sorulmayan mahkûm, sorulmadan cevap vermiş; “Çaldım ama çok da çalıştım beyefendi”

Şehrin en yetkilisi, cezaevi müdürüne ve başgardiyana dönerek; “Atın bu ahlaksızı dışarı. Bu kadar masumun da ahlakını bozmasın!” diye talimat vermiş.

Bu ülke öyle hale geldi ki, çalıp çırpmak, kul hakkını yemek, dürüstlüğü yerle yeksan etmek, çalışmanın da önüne geçmiş. Yani demem o ki, çalan, talan eden, yağmalayan, devlet ve millet malına zarar veren, kul hakkı yiyen muteber vatandaş olup çıkmış.

Son senelerde bu kavram moda olup çıktı. Çaldı ama çalıştı demek, o kişiyi vatandaşın gözünde makbul kişi konumuna getirirken, dürüstlük, kul hakkı yememek enayilik olarak yorumlanmaya başladı.

Ne demek…

Seçilen her kim olursa olsun, hangi parti mensubu bulunursa bulunsun, görev alanı her ne ise, hem çalışacak, hem çalışacak…

Hırsızlığın ve hınzırlığın lüzumu yok!