banner1524
Epeydir müftülükle, müftümüz Muhammed Gevher ile ilgili yazı yazmıyorum diye, unuttuğumu sanmasın kimse!
Bu arada, memleketi Düzce’ye kaynının vefatı sebebiyle giden Müftümüz Muhammed Gevher’e başsağlığı dileklerimi gönderiyorum.
Kaynının vefatından dolayı memleketine kendisi araba sürmediği için, sekreterinin arabası ile gitmesine kimsenin diyecek bir şeyi yok, olamaz da…  
Ama biz bize düşeni yapıyor, sayın Gevher’e bir kere daha başsağlığı diliyoruz.
 
*
Şimdiii…
Müftümüz, aşağıda yazacağım hadiseyi, olayları, şahısları gözden geçirmek zorunda.
Yazının başlığına gelince…
Yer; İsadivanlı Camii…
Muhatap; cami imamı… Adı önemli değil.
Daha önce bu sütunlarda cami cemaati ile uyumsuz din görevlileri arasındaki çatışmaları sık sık dile getirdik, getirmeye de devam edeceğimizi herkesin bilmesini isterim.
Bu ibadet yerinde, (ki bir gazeteci arkadaşımızda olayların görgü şahidi) cami cemaatini dinlediğinizde, ya da müftümüz zahmet edip bir bu camiye habersiz gelip cemaati dinlediğinde, yazdıklarımıza hak verecek, belki de bize hayatında hiç yapmadığı şeyi yapıp, teşekkür bile edebilecek.
Bekliyorum bunu…
*
Bu ibadet yeri cemaati, cami imamı hakkında şikâyetçiler. Bu şikâyetler muhtara kadar gitmiş durumda.
Şikayetlerin de ardı arkası k esilmediği gibi, her geçen gün de artıyor.
Bize gelen bilgiler ışığında yazıyorum; mevlithan Ökkeş Hoca’ya öğle namazında Kur’an dahi okutmadığı, ‘bu camide öğle namazında kuran okunmaz, git ikindi vakti gel” dediğini duymayan, bilmeyen yok iken, ismini vermemizi doğru olmaz, çok kişinin cami ile ilgisini kestiği, yani cemaatin camiden kaçtığını sağır sultanlar bile duydu.
Müftü nasıl duymuyor, hayret!
*
Din görevlilerinin İslam’ı sevdirmek, insanları camiye çekebilmek için üzerlerinde büyük sorumluluk ve vebal varken, uzaklaştırmaya çalışmak, görev yapanları engellemek, bu zamanda, bu çağda, hayret ki hayret!
Allah’ın evine sığınan cemaat ile, Müslümanlarla dalga geçen, (emekli bir imam)insanları hakir-hor gören zihniyetin, bu camiada ne işi var diye düşünüyor insan ama, yapacak bir şey yok.
Dalga geçtiği emekli imamın oğlu da cezaevinde başgardiyan. O bile şikayetçi.
Düşünebiliyor musunuz, din görevlisi, cemaati bıktırıyor, nefret ettiriyor, camiden uzaklaştırıyor, cemaatle barışık olmadığı gibi, dilerseniz ismi bizde saklı bir cemaatin dediklerini yazalım; “Kendisini uyarmamıza rağmen, bizleri azarlıyor, cemaat için de ‘ister gelsinler, ister gelmesinler’ diyerek tepki koyuyor, bu yüzden birçok arkadaşımız camiye bile gelmez oldu!”
*
Bu tür ifadeler, hele hele bir din adamı için söylenen ulu orta yakıştırmalar, ithamlar, etik değil. Dimimize de sığmaz.
Ama din adamlarının, Allah’ın evinin bekçisi olan imamların, müezzinlerin de dikkat etmeleri gereken hususları bene burada öğretecek değilim.
Müftüme düşen, bu tür sorumsuz insanların kulağını çekmek, cemaatin camiye gelmesini sağlamak.
Aslında bu tür yazıları, özellikle diyanetle ilgili yazıları yazmaktan zevk almıyorum. Ama cemaati küstüren, bıktıran ve uzaklaştıran kendisi ile dahi barışık olmayan insanları deşifre etmek de bizim asli görevimiz.
Kimse kimsenin ela gözüne, kara kaşına hevesli değilken…
 
 
 
 
 
 
 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527