banner1524

Yazının başlığını okuyan da beni öğretmen belleyecek. Halbuki Ticaret Lisesini bitirene kadar alnımın damarı çatladı.

Allah öğretmenlerimizin yardımcısı olsun. Bu zamanda zor. Eskiden öğretmen öğrencinin kulağını çektiğinde, çocuk es kaza babasına şikâyet ettiğinde, bu kez de babası çeker, “Öğretmenin vurduğu yerde gül biter!” derdi.

Şimdiki veletler babasına şikâyet edince, babası da soluğu ya partide alıyor, ya öğretmeni tehdit ediyor.

Velet artık ne söylediyse…

 

Malum, son senelerde gazeteler ve televizyonlar yandaş ve candaş diye ikiye ayrıldı. Samimi, dürüst, ilkeli, toplumun haber alma özgürlüğüne darbe vurmayan, eğilip bükülmeyen gazeteciye, yazara candaş diyorlar.

Kısa tarifi bu.

Yandaş’a gelince… Dürzü, yalaka, ısmarlama ve sipariş üzerine haber yapıp yazı yazan, patlıcandan çok padişahın dalkavukluğunu üstlenmiş,  avukatlığına soyunmuş gazeteci ve yazar tiplerine de yandaş deniliyor günümüzde.

 

Sevgili meslektaşım, dostum Yener Atlı bu meseleye açıklık getiren yegâne yazardır. Açık açık… Lafı eğip bükmeden. Helal olsun! “Ben yandaşım!” der, tarafsız kimsenin olamayacağını, herkesin bir taraftan tuttuğunu imaya çalışırdı. Yandaş deyince, benim yukarıda anlatmaya çalıştığım, ya da sizin anladığınız  dilden tarife bakarsanız, aslında yandaşlık kötü bir şey değil.

Be kardeşim, çelişkiye düşüyorsun, diyebilirsiniz. Hayır!

Neticede hepimiz birer yandaş’ız… Kimse kimseyi kandırmasın, kimse de bizim mahallenin namus bekçiliğine soyunmasın!

 

Herkesin bir duruşu, herkesin bir yoğurt yiyişi var. Sen çatalla yersin, öteki kaşıkla tadına bakar, ben parmakla bitiririm satırdaki yoğurdu. Hepsinin zevki ayrı ayrı.

Ha, yandaşlığın bir duruşu var dedik, görmedim, işitmedim, söylemedim oyunu oynarsanız, o ayrı mesele.

Bu memlekette, bu şehirde namuslu yandaşlar kadar, namuslu, dürüst candaşların da olduğunun bilinmesi gerekiyor. Kimsenin kimseyi suçlamasına gerek yok, kimsenin kimseye kulp takmasının manası da yok, herkes önce kendine bakacak, ben neyim, ben kimim diyecek, kendi duruşunu topluma enjekte etmeye bakacak.

 

Ama…

Arkadan ve belden aşağı vurmayacak, kalleşlik etmeyecek, tehdit ve şantaja yönelmeyecek, hançeri bağrına saplamayacak, dürzü, dümbük, puşt demeyecek kimseye…

Varsa açığı, eksiği gediği, adam gibi otur eleştir, yaza yazabiliyorsan.

Yazamıyorsan, kıçını kır otur oturduğun yerde!

Gazeteciyim, yazarım, ben yazınca yer yerinden oynar, memleket sallanır, o, bu, öteki, beriki, falan, filan kaçacak delik arar, deme…

Delikanlı ol, canımı ye!

 

Nasıl ders ama…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527