Hayır canım, hem parayla, hem sırayla. Sıraya girin önce, sıranızı bilin, sıradan çıkmayın, ucuz ekmek, ucuz kıyma kuyruğuna girer gibi kuyrukta bekleyin. Cinnet geçirme sırası size geldiğinde, dilediğinizce travma yaşayabilirsiniz!
Paranın ne önemi var, yeter ki sıraya girin!
Ülkeyi ahtapot gibi sarıp sarmalayan ekonomik kriz, pah9alılık,işsizlik ve özgürlüklerin sınırlanması, eğitim sorunları, beyin göçü, mülteci sorunu ve sevgisizlik hepimizi çıldırtmaya kâfi geldi, resmen cinnet geçiriyoruz.
Kimsenin kimseye güveni kalmamış, ortak ortağı ile karı kocasıyla, evlat ana-babayla geçinemiyor, öğrenci öğretmene çemkiriyor, işçi patrona kafa tutuyor, memur amirini dinlemiyor.
Bütün bunların yanında yaşanan geçim sıkıntısı, insanları strese sokarken, gazete haberleri, sansasyonel sosyal medya, özellikle üçüncü sayfanın kıyıda gezen, toplumu uçurumun kenarına kadar getiren aile faciaları, katletmeler, cinayetler dur durak tanımıyor.
*
Birkaç örnek verirsem sakın mideniz bulanmasın, öyle bir huyunuzu varsa, yazının devamını bile okumayın derim!
Bakın, işsiz baba, karısı ile 3 evladını katledip intihara kalkışıyor.
Adam, boşanmak isteyene karısını sokak ortasında av tüfeğiyle vuruyor.
Ağabeyini öldüren adamın ağabeyini otomobille eziyor.
İyi de nereye gidiyoruz.
*
Magazin dünyası kendi aleminde. Yeni yeni polemikler. Bir hanım kız, ‘Seda Sayan benim önümü kesti’ demiş. Önüne ne oldu bilmiyoruz da, önünü kesenin Seda Sayan olması ilginç. Başka kimse kalmamış mı memlekette?
Adam demeye dilimiz varmıyor ama, adamın teki eski karısının boğazını keserek öldürmüş. Katletmiş yani. Hadi şimdi gel de katil sürüsü, çocuk katili, İsrail piçlerine, bilmem kimin çocuklarına laf söyle.
Git gel Konya saat deriz değil mi, bakın yine adam dediğim birisi ayrı yaşadığı karısını öldürüp, kayınvalidesini yaralamış.
Güya ünlü şarkıcı imiş. Ayda bir sevgili değiştiriyormuş. Maşallah deyin, Allah bereketini artırsın. Sakın buralara gelme, damına çıkıp taş atarlar sonra.
Şaşalı hayatıyla dikkat çeken bir fenomen daha size. Şalvardan çıkıp kürklü şirket patronluğuna sıçramış kızın biri. Daha üç sene önce köy evinden paylaştığı şalvarlı videolarıyla fenomen olan Rabia Toprak, jet hızıyla yükselip zenginleşmiş, ne kadar vergi ödediği bilinmiyor, (sanki ötekiler vergi vere vere bir oldular!) sosyal medya maymunu, pardon fenomeni olup çıkmış.
*
Bir de elbise cinayeti var. Adam demeye dilimin varmadığı adamın teki 3 çocuğunun annesini önce kurşunladı, arkasından boğazından bıçaklamış.
Tehditler, şantajlar, sansasyonel haberler gazetelerin üçüncü sayfasını doldururken, aile kavramı yerlerde sürünürken, bir şey dikkatimi çekti.
Kuyumcu esnafı neden vergi vermez, anlı şanlı kuyumcularımız, markalarımız var, hiçbirinin ismini vergi rekortmenleri listesinde görmüyoruz.
Altın satıyorlar, döviz satıyorlar, alırken de satarken de kazanıyorlar ama ne fatura kesiyorlar, ne fiş veriyorlar, ne de vergi verdiklerini duyuyoruz.
Sahi, çok kazanan kuyumcular neden vergi vermezler?
Maliye neden bunları takip etmez, neden defterlerini istemezler, neden vergi vermediklerini sorgulamazlar.
Bilemedim gitti.