banner1524

Epey zaman önce, davar’dan girmiş, burçlardan, hayvanlar âleminden çıkmıştım. Okuyanlar sordu; “Ey editör efendi, neyi kastetmeye çalışıyorsun, kimleri ima ediyorsun. Davar kim, davar adı verilen köy nere? Ayı, kirpi, öküz neyin nesi? ”

 

Hoppala!.. Siz de amma pimpiriklisiniz ha. Okuduğunuz her şeyi illaki bir yerlere,  birilerine yamamak zorunda mısınız? Okuyun keyfinize bakın!

Fesüphanallah!

*

Ayı burcu:

Genellikle boz ayıların saldırgan, vahşi olduğu söylenir, yazılır. Televizyonlarda, belgeselleri izliyorsanız, her hafta mutlaka bir ayı ile ilgili program izlersiniz. Ayılarla gezmeyin, onlarla dost olmayın. Çünkü atalarımız ne demiş, “Ayıdan dost olmaz!” Her pislik vardır onda. Domuzdan pek farkının olmadığını söyleyenler çoğunlukta. Özellikle ete bayılır. Zaten bir eti sever, bir de… Ayıların kürkünün kıymetli olduğunu söylerler ama, siz yine de inanmayın. Hani kadına sormuşlar, “Şu üzerinizdeki kürk ile kaç ayının katledildiğini biliyor musunuz?” Kadın hazır cevap; “Siz bu kürke sahip olabilmek için, benim kaç hayvanla yattığımı biliyor musunuz?” Siz ayı burcunu boş verin, mümkünse doğum tarihinizi değiştirmeye bakın!

Ayının iki türküsü varmış, biri alıç, biri de armut üstüne, unutmayın!

*

Kirpi burcu:

Aman ha aman! Uzak duracağınız bir hayvan daha. Karşılaştığınızda, ananızın oynaşını görmüş gibi uzak durun, sonra dikenlerini fırlatır, size zarar verir! Batırır bir yerinizi, kanatır, acı çektirir.

Aslında zararsız yaratıktır kirpi. Ama doğaya ve temas edildiğinde insanoğlunu tedirgin eder. Şayet acı çekmek, rahatsız edilmek istemiyorsanız, ormanda (pardon) şehirde karşılaştığınız kirpiyi gördüğünüzde mümkünse yolunuzu değiştirin. Öyle hin bir hayvandır ki, ne zaman ne yapacağı belli olmaz.

*

Öküz burcu:

Memlekette öküzden bol ne var. Yolda yürürsünüz, genç kızlara takılır, laf atar, omuz vurur. Ot attığı yetmiyormuş gibi, bir de rastgele yola tükürür. (sanki cardın eti yemiş gibi) Terazide hile yapar, yoğurdun üstüne kaymaklı ve yağlı gözüksün diye peçete koyar, üzerine yağ yakar. Şehir yumurtasını tavuk pisliğine batırıp köy yumurtası diye yutturmaya kalkışır.

Eskiden davarı, öküzü, ineği olanlar nahıra gönderirdi. Bazı hayvanlar unutmadan eve dönerken, bazı öküzlerin yemi çok yediklerinden olsa gerek, nahırdan koptuklarını, yolunu şaşırdıklarına tanık olurduk. Ne öküzler gördük biz, ne öküzler… Allah kimseyi öküz etmesin, öküzle arkadaşlığa mahkûm bırakmasın. Bazen derler, öküz olmak da bir zanaattır. Çok hayvan gördüm ama öküz gibisini görmedim. Trene bakışlarından hatırlarım, bön bön dururlar, bakarlar adama. Hiç arpa, yem görmemiş gibi.

 

MERAKLILARINA NOT: Beğendiyseniz devamı var, biraz sabredin, okuyacaksınız!

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527