banner1524

Eğitim sistemi ve dershanelerden mustarip olan veli sayısı o kadar çok ki, kime dokunsanız, bin ah işitiyorsunuz.

Şahsen, dershanelerin karşısında bir olarak, onların gücüne inanmıyorum.

Her yıl mantar gibi bitiyorlar, büyük vaadlerle sektöre adım atıyorlar, öğrenci-veli ayartmak için ceza sahasını bırakın, 6 pas’ta bile çalım atıp, ayak oyunlarına dalıyorlar, meslektaşlarını, sektördeki diğer firmaları kötüleyip, en büyük kendileri imiş gibi, yalanın bin bir para ya, gümrük de yok, vergi de… Sallıyorlar da sallıyorlar.

Millet de saf,  vatandaş da keriz ya, kanıyor, inanıyor.

Sonra da velilerin, öğrencilerin umutlarını, geleceklerini sömürüp ortadan kayboluyorlar.

Ara ki bulasın.

Polis peşine düşüyor, maliye de öyle. Ama yoklar, kayıplara karışıyorlar. Yer yarıldılar da içine girdilere sanki.

Mağdurların sayısı artıyor, çocukların geleceği çalınıyor.

*

Başbakan sayın R.Tayyip Erdoğan’a bu açıdan hak veriyorum.

Ha, mesele halka, kamuoyuna tam anlatıldı mı derseniz, hayır! Bazı kısımları muallâkta kaldı, ya tam anlatılamadı, ya da millet, ya da dershaneler anlayamadı.

Lakin, kimse kusura bakmasın, bugün dershaneler, vatandaşı yolunacak kaz yerine koyuyor.

Tamam, mevcut eğitim sistemi hikâye, boş… Hal böyle olunca, eğitimdeki boşluğu da dershaneler doldurmaya başlayınca, tamamen işi ticarete döken, (eğitim kalitesi malitesi hikaye) birbirinin gırtlağını sıkan dershaneler, kapatılma tehlikesi ile karşı karşıya kalınca, paniklediler, vatandaş da uyandı, bir kaygı,bir endişe hakim olunca, öğrenci kayıt miktarında azalma olduğu gözlemlendi.

Benim, büromun olduğu sokak üniversite sokağı güya. Adını değiştiriyorum, dershaneler sokağı olsun bari.

*

Bu meselede çok yazdım, bazen aferin aldım, bazıları da “Ellerin kırılsın! Başka yazacak konu mu bulamadın da, ısıtıp ısıtıp sitene koyuyorsun!” demekten kendini alamadı.

Kimseye yazı beğendirmek zorunda değilim.

Yazdıklarım bana ait, beni bağlar.

ANAP döneminde bir hastalık vardı ki, dalga dalga yayıldı, ‘her vilayete bir havaalanı’ yerine, bugün her ile bir üniversite saçmalığı, eğitimin içine etti.

Hiçbir kriter gözetmeksizin her il’e havaalanı yapıldı. Bunun gözden geçirilmesi beklenirken, üniversite şehirleri, kampüsleri oluşturulmadan, eğitimin önü nasıl açılır, sormak isterim.

Şu kesin, 5 yıl sonra eğitim kurumlarına talep azalacak.

Haliyle dershanelerin de şimdiki şamatası, saltanatı kalmayacak.

Dershaneler birer çöplüğe dönecek.

Devlet, okullarda kaliteli eğitimi teşvik eder,  bünyesine sığdırırsa,  dershanelerin esamesi okunmayacak.

*

Söze nokta koyacak olursak, sayın başbakan dershanecilere “Eğitim-öğretime hizmet  vereceksiniz, okullaşın, okullar kurun!” diyor. Doğru diyor. Haklı…

Halen Türkiye’nin dört biryanında baraka üniversiteler, baraka okullar yükseliyor. Buna bir de sokak arasındaki okula dönüşen dershaneleri ekleyin,  yandı gülüm keten helva!

Öyle bir sektör ki, velileri-öğrencileri keriz yerine koyup, onları söğüşlemeyi amaçlayan dershaneler, alavere dalavere Mehmet hesabı, kirli işlere bulaşanlar oldu, kap-kaçı tercih edenler oldu.

Bir kriter konulmalı, her önüne geçen bakkala dükkanı açar gibi dershane açmamalı. Bireysel başarılar yerine, toplumsal kaliteye önem verildiği zaman, eğitim-öğretim sistemi de bir adama benzer.

Şimdi, bunları yazdım diye, geçimini dershaneler üzerine tesis eden bazı hokkabazlar karşı yazıya, taarrruza geçecekler, beni cahillikle suçlayıp, eğitim-öğretim sisteminin olmazsa olmazı dershaneleri başına taç edecekler!

Salaklar!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527