Çok kış gördüm, çok kar ve yağmura tutuldum ancak bu kadarını görmemiştim.
Dün akşam saatleri, yağmur derken dolu. Önce leblebi büyüklüğünde sonra fındıktan büyük, amiyane tabirle ceviz büyüklüğündeki dolu, hayatı felç etti mi bilmiyorum da, yağmurla birlikte perişanlık ayyuka çıktı. Evlerimize kapağı zor attık, adeta evlerimize kapandık dün gece.
Allah’ın rahmeti işte.
Bereket mi, mutlaka öyle. Yoksa Allah’ın bir uyarısı mı bize? Bilmiyorum…
Gelen yağmurla birlikte caddeler, sokaklar göle döndü. Araçlar gidemezken, sanıyorum bazılarının da kaportaları hasar gördü.
Ne müthiş yağmurdu öyle, arkasından gelen dolu kıyametin alameti miydi yoksa?
KASKİ İLE GURUR DUYUYORUM
Tabi bize iş çıktı. İş çıktı derken, bir KASKİ çalışanı olarak yetkililerin talimatları ile harekete geçildi, kısa sürede tüm sorunlar aşıldı.
Ekipler belki çok yoruldular ama çok şükür sabaha sorunsuz olarak uyandık.
Mensubu olduğum KASKİ ile gurur duydum.
Gerçi yağmur ve dolu kısa sürdü. Ancak gördüğüm manzara şu oldu, yağmur ve dolu ile birlikte ağaçlar yaprakları yanında, çiçeklerini de döktü. Allah bilir ya, yine bu yıl meyve kıtlığı yaşanacak.
Sabahleyin işe gelirken çöpçü kardeşlerimin hepsi de faaldi.
Yapraklar neyse de, ağaçlarda çiçek kalmadı.
DULKADİROĞLU’NUN BAYAT EKMEK KUMBARASI
Doğrusu ilkin yadırgamıştım. Ancak baktım, ne kadar çok ekmek israf edenimiz varmış.
Kutular dolup taşıyor. Her alanda olduğu gibi ekmekteki israfımız da maşallah yani.
Suyu israf ediyoruz, ekmeği israftan çekinmiyoruz, zamanımızı ve sağlığımızı israf ederken yarınları düşündüğümüz yok.
Ekmeği yiyeceğimizden fazla alıp, kalanını ertesi günü çöpe atanlara biziz.
Dünyada aça insanların olduğunu unutarak. Bir dilim ekmeğe muhtaç yaşayanların olduğunu bile bile…
Bu bakımdan, israfı önlemek, bayat ekmekleri yeniden değerlendirmek adına Dulkadiroğlu Belediyesinin bu toplumsal ve insani hizmetini alkışlıyorum.
Tabi Necati Okay başkanımızı da…