Baktım, sabahleyin bilgisayarı açtığımda, gelen e.mailleri gördüm, maşallah şehrimizde ne kadar siyasi parti, ne kadar sivil toplum kuruluşu, ne kadar bürokrat varsa, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlaması mesajı göndermişler.
Site ve gazete babalarının malı ya, gönder gelsin!
Nasıl olsa gazeteciye, sitelere habere lazım, beleşinden üstelik, doldur boşalt!
*
Biz böyleyiz işte, Atatürk’ü senede bir hatırlarız.
Analarımızı senede bir aklımıza getiririz.
Babalarımızı da öyle..
Şehitlerimizi, gazilerimizi de aynen…
Meslektaşlarımızı, Abdal Halil Ağa’yı, Sütçü İmam’ı senede bir akalımıza geldiğinde hatırlamadan geçmeyiz!
Bunların ve daha yazamadığım, unuttuğum ne kadar ‘gün’ varsa, hepsini canımız çektiğinde, aklımıza düştüğünde hatırlar, dostlar alışverişte görsün misali, günü kurtarmak adına o gün’ün anlam ve önemine ilişkin birkaç kelam sallarız da, ne yazık ki, ne kadar da acı gerçektir ki, sağlığımızı dahi ihmal ettiğimiz, unuttuğumuz, hatırlamadığımız halde, arabamızın bakımını eksik etmeyiz.
Yani analarımızın, babalarımızın, şehitlerimizin arabamız kadar değeri yok!
*
Kadına şiddet. Tabi ki kınıyorum, lanetliyorum.
Kadına yönelik şiddeti tasvip etmek ne mümkün!
Sizler de eliniz eriyorsa, gücünüz yetiyorsa, sesinizi çıkartabiliyorsanız, sessiz kalmayın, şiddetin sessizlikle engellenemeyeceğini öğrenin artık!
Kadınlar kutsaldır, eli öpülesi varlıklardır.
Allah onları başımızdan eksik etmesin!
Kadınlar gününüz kutlu olsun.
*
Unutmadan, sitelerimizi, gazetelerimizi kutlamaları ile meşgul ve işgal eden, beleşinden kendi reklamlarını yapan siyasetçilerin, sivil toplum kuruluş önderlerinin, sendikaların dünya kadınlar gününü kutlamıyorum!
İşinize gelirse!