Dünyanın en güzel meyvesi torunlar, Pelin ve Mehmet Küçükyüce…

01 Şubat 2014, 09:27

3272 kez okundu.

Geçen yıl içinde, sanayi ve iş dünyasının duayen isimlerinden İsmail Kurtul amcamızla işyerinde bir röportaj gerçekleştirmiştim.

Hayırsever işadamı, “Torunlarımı evlatlarımdan çok seviyorum” demişti.

Bunu derken, yanında torunu ve aynı zamanda da adaşı olan merhum Ali Kurtul’un oğlu İsmail Kurtul ile oğlu, yine hayırsever ve beyefendi işadamı Abdulkadir Kurtul da hazır bulunuyordu.

Bize, torunların insan hayatındaki, yani dedeler için önemini ve onların sevgisinin her şeyin üzerinde olduğunu imaya çalışıyordu ki, buna katılmamak elde değildi.

Bakın…

Sayın İnci Okumuş hanımefendi de torunlar için şu yorumu gönderir; “Dünyanın en kıymetli hazinesi, torun için var olan bir dede, dede için kucaklanan bir can olmalı…”

Bu sözün üstüne eklenecek söz daha icat edilmedi.

Öteden beri derler, evlat sermaye ise, torun da onun meyvesidir diye.

Büyükler ne kadar haklı söylemişler.

Torun sevgisi gerçekten bambaşka.

Ben…

Onların sesini duymazsam, rahat edemem, yemek yiyemem, iş tutamam. Aramazsam, işlerim rast gitmez.

Onların sesini duyduğum anda bütün yorgunluğum gider, rahatlarım, huzur bulurum.

Bu bağlamda, 2 Şubat torunum, güzel kızım Pelin Küçükyüce’nin doğum günü.

Bugün 8 yaşına basıyor.

Okulda başarılı, evde hanımefendi, annesinin en büyük yardımcısı.

Kızım, yani sevgili torunum 8 sene önce dünyaya geldiğinde, yüce Mevlam bize dünyaları bağışlamıştı.

Adaşım, benim tatlı diğer torunum Mehmet…

Yakışıklı mı yakışıklı, karizmatik mi karizmatik.

Yarın bir gün büyüdüğünde, genç kızların kalbini çalacak, eminim bundan.

Zeki, açık sözlü, hareketli (yaramaz desem olmaz) bulunduğu ortamı hareketlendiren Mehmet Küçükyüce de, evimizin, evlerinin neşesi, tatlısı.

Torunlarımı sevmekten yorulmuyorum.

Onlar benim her şeyim, dünyam.

Onlarsız bir yaşamı benimsemek, düşünmek ne mümkün.

Allah onların yokluğunu vermesin!

Burada yazıyı okurken, kızım Gülenay ve damadım Özgen, “Torunlarını seviyorsun da, biz…” diyecekler de, onlara söylenecek sözüm şu; “Sizler olmasaydınız, torunlarım olur muydu? Tabi ki sizler de baş tacısınız!”

Lakin…

Hepinizi, ama başta torunlarım hem Pelin’i, hem de Mehmet’i çok seviyorum, onları doyasıya öpüyorum.

Nice sağlıklı yıllara Pelin hanım…