Aslında ölmüştü. Yanılmışız, meğerse yaşıyormuş, hayattaymış ve kendini çok iyi hissediyormuş.
Hatta bize kızdı, neden beni zamansız öldürdün, okurlarımdan uzaklaştırdın diye. Sitem etti, kahır koydu.
Yapacak birşey yoktu ve çaresizdik. Artık özür diledik. Madem dönmüştü, madem yaşıyordu, madem yazmak istiyordu, buyur dedik.
Alışmış kudurmuştan beter derler, elhak doğru söz. Yeter ki virüs gibi işlemesin içine yazanın, rahat duramaz. Durdurmazlar, boş bırakmazlar da adamı. “Madem bulaştın bu işe, hadi, sürdür bakalım!” derler, pohpohlarlar, tahrik ederler, teşvik ederler, mecburen peki dersin, yazmak zorunda kalırsın.
Bırakmış olsan bile…
Editör aradı, “Abi yazmak istiyorum, okuyucu beni istiyor, özlemişler, onları yalnız bırakmak istemiyorum!” deyince, çaresiz peki demek zorunda kaldık.
Editör aynı heyecanla, aynı duygu yüklü yazma aşkı ve şevkiyle yeniden sizlerle olacak.
Kısa bir aradan, kısa bir moladan, kısa bir dinlenme süreci ardından, olur ve onay verdiğimiz Editör özlediğiniz yazıları ile yarından itibaren yine sizlerle olacak.
Şunu bilin iki, Editör’ün dönüşü muhteşem olacak!
Madem istediniz, madem özlediniz, madem yazıları sizde alışkanlık, tiryakilik yaptı, o zaman…
Bırakmak yok, yola devam!
NOT: Yarın Pazar günü oynanan Kahramanmaraşspor – Gaziantep Büyükşehir Belediyespor arasındaki maçın kritiğini, analizini okuyacaksınız.
Taraftar neden teknik adama istifa dedi, neden ‘sahipsiz Maraş!’ diye tezahüratta bulundu, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Erkoç, Bekir Kılıç’ın telefonla araması ile neden maça geç geldi, takım neden kaybetti, seyirci neden Gaziantep ve konuğu Fatma Şahin lehine tezahüratta bulundu…
Neden, neden, neden!..
Hepsi yarına…