Aşağıda okuyacağınıza yazı, gazeteci-yazar Ümit Zileli’ye ait. İnsanlık tarihinin en başından itibaren “Efendiler ve uşakları” hep var olmulardır.
Aradan çekilip, sözü ve yorumu Ümit Zileli’ye bırakıyorum. Çünkü yazı onun.
*
Büyük kötüler içinse kurdukları düzenin sürmesini sağlamak göreceli olarak daha kolay, daha basittir… Yapmaları gereken tek şey en kötü, en ahlaksız, en entrikacı, en vicdansız, en gurursuz küçük insanları kendisine bağlamak, etrafını onlarla kuşatmak, tüm kirli işleri onlara yaptırmaktır…
Kralların, sultanların, diktatörlerin iktidarlarına baktığınızda en yüksek makamlara ulaşmış küçük insanları hemen tanırsınız…
Örnek çok, örnek binlerce; Yavuz Sultan Selim’in İdris-i Bitlisi’si, Kanuni’nin Ebu Suud’u, 1. Ahmed’in Kuyucu Murat Paşası, Hitler’in Göbels’i, Mussolini’ye biat eden generaller yüz binlerce Hıristiyan’ı cadı, şeytanın kölesi suçlamasıyla işkencelerle, yakarak öldürten Engizisyon papazları yüksek makamlara erişmiş küçük kötülerden yalnızca birkaçıydı…
*
Suretler değişti ama büyük ve küçük kötülerin insanlığa yaptığı saldırılar yüzyıllarca sürdü gitti!
İstiklal katliamında da aynı döngü işledi!
İnternetin icadı, insanlığa yaptığı pek çok olumlu katkının yanında kötü ruhlar için de bir nimet oldu…
Kısa sürede sosyal medyada tıpkı Hitler’in “Kahverengi gömleklileri” gibi hayasız, soysuz trol sürüleri oluştu. Büyük kötülerin emrindeki bu güruh hiçbir ayrım yapmaksızın insanları, kurumları itibarsızlaştırmak, etkisizleştirmek için en akıl almaz iftiralarla, yalanlarla hedef göstermeye başladılar…
*
Teknolojinin gelişimi, bu habis ruhların işini büyük ölçüde kolaylaştırmıştı. Hiçbir kural yoktu; ezilmek, sindirilmek, hedef gösterilmek istenen kişi ya da kurumlar için ortaya atılacak yalanların “belden aşağı- belden yukarı” olması hiç fark etmiyordu… Olabilecek en pespaye montajlar, en bayağı küfür ve hakaretler en rağbet görenlerdi!.
Tarih Baba’nın defterinde minnacık bir dipnot bile olamayacak büyük kötüler ve uşakları küçük kötüler, tam da tıynetlerini, ne mal olduklarını, nasıl bir bataklığın içinde yüzdüklerini her olayda cümle aleme gayet açık bir şekilde, gösterdiler, gösteriyorlar, gösterecekler! İstiklal katliamında da insan kanıyla beslenen teröristler, kömür karası cibilliyetlerini, kötülüklerini her şekilde açıkça sergilediler!
*
Her terör eyleminde birbirinin kopyası klişe cümleleri kuran, ömrü birkaç saati geçmeyen yalanları fütursuzca, sırf karşıtlarını karalamak için söyleyenler ve kuyrukçuları da sahneyi dolduruverdiler tabi!
Ne de olsa her zaman veya en yakında, muhtemelen 2026’da ‘kader seçimi’ olacak!
Bu ülkenin aydınlık, namuslu, yurtsever insanları irili ufaklı bütün kötüleri sonsuza dek inlerine hapsedecek kararlı birlikteliği kurmalı artık…