banner1524

Bizler, zaman zaman Karayollarını eleştirdik. Haklı veya haksız, bilerek ya da bilmeyerek. Lakin meseleye açıklık getirmemiz gerekirse, meslektaşlarımın hiçbir kuruma, şahsa ve firmaya önyargısı yok. Onların çabaları,  düşünceleri bu kent için, özellikle ulaşım için. Gidip görmek, resmetmek gerekiyordu. Etik olanı buydu. Bu düşünceyle, fotoğraf makinamızı alıp, dağları, tepeleri dolaşıp, çalışmaları resimleyince, gördüklerimize inanamadık.

Biz teknik elaman değiliz. Ne müteahhit, ne inşaat mühendisi olmadık, olmaya da niyetimiz yok. Herkes bildiği işi düzgün yapsın!

İlk önce Kahramanmaraş-Narlı-Gaziantep yolunu bir gezelim dedik. Bir de ne görelim, dün eleştirdiğimiz Karayolları, kendi yapacağı 2 şeritli yolu asfaltıyla bitirmiş, Narlı geçişindeki 3. köprünün inşaatına başlamış ve Narlı’da yıllarca DDY hemzemin geçitli ve onlarca tren kazasının yaşandığı tren geçidini, üstgeçit köprüsü yaparak bundan sonra trafiğin beklemeden ve kazasız belasız akışını sağlayacak otoyol gibi bir yol yapmış.

Narlı bölgesindeki istimlak işlerinin de yeni tamamlanması nedeniyle, hummalı bir çalışma yapılarak Narlı geçişini 2-3 ayda bitirecek hale getirmiş. Buradan sonra otoyol gişeleri ayrımına kadar tamamlanmış, hatta Karabıyıklı Köyü’nün altındaki vadi içerisinden ta Gaziantep sınırına otoyolla kesiştiği yere kadar yol, çok yüksek standartta beton asfalt olarak bitirilmiş. Karayolları kendi yolunu Gaziantep’e kadar bitirip, birde geriye dönmüş çıtayı yükselterek, Maraş’ımızın çıkışından 10 km. ilerideki Çiğli Köyü’ne kadar 3. şerit ilavesi yapmış ve buda Maraş’ımızın çıkışındaki şehir trafiğini rahatlatmış ve bununla da kalmamış 3 geliş – 3 gidişli duble yolun dışında havaalanı kavşağı ile şehir hastanesi arasındaki transit trafiği rahatlatacak 2 şeritli toplayıcı yan yol yapmaya başlamış ve bu yolu da asfaltın altındaki malzeme seviyesinde bitirmiş.

*

İnsan zaman zaman kontrpiyede kalabiliyor. Hele bir işin uzmanı, mesleğin içinde değilseniz, yanılma payınız yüksek oluyor. Biz gerek Karayolları Bölge Müdürü sayın Yakup Dost ve gerekse yardımcısı sayın Turan Yılmaz’ı eleştirirken, haksızlık ettiğimizi düşündük. Kendi payıma tabi…

Zaten, ihaleyi alıp da (hem de en düşük fiyata) sonradan iflas ve zarar edip, sonra da atası tarağı toplayıp adeta kaçan firmalara inat, mevcut işi üstlenen firmaların gece gündüz demeden, üstelik de tüm ekipmanları ile dağları Ferhat gibi delmeleri karşısında söyleyecek kelime bulamadık.

Bilmeden, ezbere birilerini tenkit etmek, eleştirmek kolay, kolaymış. Kendime payıma yazıyorum, bizler de bu eleştiri oklarını ilgili kurum ve isimler üzerine çevirince, gördüklerimiz, duyduklarımız karşısında bir özür borcumuzun olduğuna hükmettik.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527