banner1524

Geçenlerde bir günlük gazetemiz bu başlıkta haberi servis edince, bazıları araya girmiş, hele hele o kamu binasının resmini de görünce, üzerlerine alınmış olmalılar ki, sorgulamaya geçmişler.

Nerede oldu, kim aldı, kimler verdi, ne zaman oldu?

Oysa haber bir genelleme…

Ama millet burnundan kıl aldırmadığı gibi, uçan kuştan kuşku duyuyor. Yarası var ki gocunuyor diyeceğimi de, yine başım belaya girer, mahkemelere düşerim diye korkuyorum!

Oysa haber genel.

Hemen her ildeki kamu ihalelerine fesat karıştırıldığını bilmeyen mi kaldı sanki. Sağır sultanlar duydu da, bizimkilere günaydın diyesi geliyor insanın!

Tehditle, şantajla ihaleler olduğu gibi, adrese teslim ihalelerden kimlerin beslendiğini, sebeplendiğini, nemalandığını, kimlerin malı götürdüğünü bilmemek için insanın kör, sağır ve aptal olması lazım!

*

Nedense ihalelerin çoğu, il dışındakilere verilir. Verilir ki, rüşvet alınıp verilirken içerden duyan, işiten, gören olmasın! Kendi memleketinden olursa, aldığın da verdiğin de çabuk duyulur, işin içinde rezil rüsva olmak var ki, işine gelmez uyanıkların, cingöz Recai’lerin, kurnazların!

Hele adrese teslim ihaleler olursa, çevre illerdeki sözde müteahhitlere verirsin ki, duyan olmasın! Kimse görmesin!

Herkes eşek, herkes kör ya! Sağır ve dilsiz ya, lallik yani…

Bereket versin, Allah’a şükür ki bizim şehrimizde böyle langir lingir bürokratlar, işadamları, sözde müteahhitler yok! Hepsi de aslan gibi çocuklar!

Dürüst, işine şaibe bulaştırmayın, rüşvet yemeyen, almayan!

Allah muhafaza!

*

Bir de diyorlar ki, giderlerken bir kamyon para ile gidecekler!

Ayıp ayıp, insan iftira atmaya utanır!

Allah’tan korkar!

Hayatta davarı da severim, öküzü de, ineği de, ama şapşak ve yalapşak adamlardan nefret ederim! Hele iftira edenler… Tövbe tövbe!

Siz adamı günaha sokmak için bire birsiniz yani.

*

Kimseye iftira atmayı bırakın da, gazete haberi yaparken, kaynak kullanmış, İstanbul Üniversitesinin yapmış olduğu bilgi odaklı küresel rekabet projesi araştırma sonuçlarından yola çıkarak böyle bir başlık atmış.

Haberin devamını okuyacak olursak; “Etik sorunlar hem kamu kesiminde, hem de özel sektörde açığa çıkıyor. Hükümetin yolsuzlukla mücadelesi yeterli düzeyde bulunuyor.  Araştırmaya katılan şirketler, özellikle kamu ihalelerinde rüşvet verme yoğunluğunun yüksek olduğunu belirtiyorlar. Bununla birlikte izin, ruhsat, tescil gibi belgelerin alım ile dış ticaret işlemlerinde de rüşvetin yoğun bir şekilde ek bir ödeme aracı olarak kullanıldığı ortaya çıkıyor!”

Ne var bunda, sapına kadar doğru bir tesbit. Kimse kendini melek yerine koymasın, kimse kimseyi kandırmasın!

Bu, bürokrasinin, siyasetin ve iş dünyasının vazgeçemediği bir alışkanlık.

İşlerin çabuk görülmesi, ayrıcalıklı olmanın verdiği geçici memnuniyete duygusu için bir araç rüşvet dedikleri melanet!

Alan razı, veren razı.,..

Ama kimse, kamu ihalelerinde rüşvetin dönmediğini söylemeye kalkışmasın, komik duruma düşerler!

Zaten yeteri kadar komedi filmi, dizisi oynanıyor televizyonlarda!

Bir de sizinle uğraşamam!

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527